Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
Yeraltı edebiyatıyla haşır neşir olmadığım için bu kadar yoğun küfür kullanımı önce afallatsa da dile kısa sürede alıştım. Bölümlerin bazıları ilahi bakış açısıyla, bazıları birinci şahısla yazılmıştı. Başlarda olayı kimin anlattığını anlamak için birinin onlara hitap etmesini beklerken hikaye ilerledikçe daha ilk cümlede üsluplarından kim olduklarını çıkarır hale geliyorsunuz, sanki gerçekten arkadaşınızmış gibi. Ana karakterlerin anlatıcı olmadığı ve hikayeyle ilişkisiz görünen bölümlerde, isimleri laf arasında geçtiğine “bizimkileri” uzaktan seyrediyormuşum hissine kapıldım. Kulağa çok basit geliyor aslında ama özellikle Renton gibi farkındalığı yüksek, kendisi ve yaşadığı toplum hakkında isabetli tespitleri olan birine “eroin bağımlısı” deyip geçtiklerini görüyoruz mesela. Onu tanımlayacak başka vasfı yokmuş gibi. Dolayısıyla anlatım tarzını sevdim, tek rahatsız eden aynı paragrafın içinde farklı kip kullanımı oldu. Sayfa 266’daki şu paragrafta olduğu gibi: “Gürültücü grup bara doğru ilerlerken adamın gözleri hafif bir aşinalık duygusuyla kısılıyor. (…) Söz konusu genç adama bakıp bir şeyler söylemeyi düşünür, fakat ona söyleyecek bir şeyi olmadığına karar verir. (…) Ancak eğlence ve arkadaşlar giderek silinmiş, fakat alkol silinmemişti.” Bunun bir çeviri hatası olduğuna inanmıyorum ama yazarın neden bu yola başvurduğunu da anlamış değilim. Filme uyarlamasıysa inanılmaz. Kitabı senaryolaştıran John Hodge mükemmel bir iş çıkarmış. Olay örgüsünde ufak değişiklikler yapmış ve her bölümün en vurucu kısmını alıp kolajlayarak kitabın özünü korurken sinemaya uygun hale getirmiş. Kitabı okuduktan sonra hala izlemediyseniz mutlaka filmini de izleyin. Ne Avrupalı ne de dönemi bizzat tecrübe eden bir genç olduğum halde filmden çok etkilenmiştim, fenomen hale gelmesine şaşırmıyorum.
Trainspotting
TrainspottingIrvine Welsh · Siren Yayınları · 2013936 okunma
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.