Bir insanı hayata bağlayan şeyleri elinden almaya kalkıyorsan, hayalini kurduğun o günün mutlaka geleceğinden emin olmak zorundasın.
Düşünmeden yazmam gerekir düşündüğümde boğazım düğümlenir sadece düşünür içinde çıkamadığım bir girdaba girerim. Niye hiç yaşamadık maddem yaşamayacaksak niye geliyoruz ki bu çöplüğe benim gibi
Albert Camus ‘ ta düşünmüş ve bir gurup devrimci gencin hayata kalma savaşını anlatıyor bu kısa tiyatral oyunda.
Niye birileri hep bizden çalıyor onu geri alırken niye hep suçlu olan biz oluyoruz?… Birileri yaşasın diye birilerinin ölmesi mi gerek ? Sadece sorular var niye kimse bir cevap vermiyor? Salak insan gurupları toplanmış beş kişinin uydurduğu yaşam yorumunu benim de yaşamam gerektiğini söylüyor. Bana ne diyorum.!! Üstüme bütün kapıları kapatıyorlar..
Yıkımla geliyorum yıkarak ölerek çıkıyorum …
Okurken, ağladığım ender kitaplardan biri. Aynı hikayeler farklı oyuncular, insanlar topluluklar halinde yaşamaya başladığı günden beri savaşlar, kavgalar hiç bitmedi biri diğerinin hakını alırken bu hakları savunacak yürekli devrimci insanlarda hep olacaktır.
Dünya hiç huzurlu bir yer olmadı. Olmayacakta … huzurlu okumalar.
AdillerAlbert Camus · Can Yayınları · 2018737 okunma