Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Günlerden bir gün Mecnun gönlü kırık, gözü yaşlı, yorgun, bitik çölde dolaşıyordu. Gezerken, yolu bir kayalığa düştü. Kayalardan birinin üzerinde, yan yana bir erkekle bir kızın çizilmiş resmini gördü. Bunlardan biri Leylâ’nın, biri de kendisinin resmiydi. Kaygılı, perişan Mecnun, sevgilisinin resmini güzelce kazıyarak kayadan sildi. Bu sırada oradan geçen biri, neden kızın resmini oyup kazıdığını sorunca Mecnun ona şöyle dedi: “ Bizim için gerçek yalnız birdir. Biz, ayrı ayrı iki resim olamayız. İkimize bir simge yeter. “ Adam bir daha sordu: “ Sevgilini yok edip de kendini bırakman doğru mu? O siliniyor da sen neden kalıyorsun? Hiç olmazsa kendi resmini sil de onunkini bırak! “ Mecnun şu cevabı verdi: “ Onun kabuk benim iç olmam doğru değil. Ben kabuğum, o benim içimdedir. Sevi yolunda sevenin sevgilisine örtü olması gerekir. Seven tendir, sevilen de can… “ ••••• Kitap, Bağdat ile Basra uruklarının başkanı olan bir adamın mirasını bırakabileceği bir oğul edinme arzusuyla başlıyor. Oğlu doğunca ona Aslan ismini veriyorlar. Eğitim görecek olgunluğa erişen Aslan okulda kendisiyle ilgilenen Leyla’ya tarifi imkansız hisler beslemeye başlıyor ve onunla beraber olabilmek için an kolluyor. Beraber geçirdikleri güzel günlerin ardından insanlar arasında geçen dedikodular Leyla’nın annesine ulaşıyor. Annesi Aslan’la vakit geçirmemesi gerektiğini kızına öğütleyerek gerekçelerini açıklıyor. Adlarının kötüye çıkmaması için Leyla’ya tembihlerde bulunarak kendisini okuldan alıyor. Kitabın bu kısmında, Aslan’ın üzüntüden kahrolarak etrafındaki herkese bunu yansıtmasından dolayı kendisine Arapçada “deli” anlamına gelen Mecnun isminin verilmesini okuyoruz. Mecnun’un içindeki derin hüznü şiirlerlerine bakarak anlıyoruz. Leyla da aynı şekilde görmekten alıkonulduğu Mecnun için şiirler yazıyor ve her dizesinde acısını hissettiriyor. İlerleyen kısımlarda Mecnun’un Leyla’yı görebilmek, dillere düşmeden sevebilmek için yaptığı şeylerin sonuç vermediğini görüyoruz. Babası Mecnun’un haline öyle derin bir üzüntü duyuyor ki ona yardım etmek için elinden geleni yapıyor. Oğlunu, danıştığı bir kişiden aldığı fikirle Allah’a yakarması için Kabe’ye götürme kararı alıyor. Fakat Mecnun Kabe’ye geldiğinde dertlerinin azalması için değil çoğalması için dua ediyor ve çöle düşüyor. Burada vahşi hayvanlarla dost oluyor ve insanlara vermediği değeri hayvanlara vermeye başlıyor. Leyla ise üzüntüsünü dışarıya yansıtmadan yaşamaya çalışıyor ve sadece karanlık çökünce dilediği gibi hislerini yaşayabiliyor. Derdini anlatabileceği kimsenin olmaması ve duygularını dışarı yansıtamaması onun ağlamak için türlü bahaneler bulmasına sebep oluyor. ••• İbniselâm adlı bir soylunun Leyla’ya aşık olması ve onu babasından istemesiyle evleniyorlar. Mecnun’un arkadaşı olan Zeyt bu haberi çöle ulaşarak kendisine bildiriyor. Mecnun’un feryatları ve ahlamalarını, içindeki bitmek bilmeyen üzüntüsünü, çektiği acıyı okuyoruz bu kısımda. Leyla İbniselâm’a türlü bahaneler uydurarak kendisinden uzaklaştırıyor. Leyla’nın onu uzaklaştırmasının sebebiyet verdiği acıyla yaşamını yitiriyor İbniselâm. Leyla bu durumu fırsat bilerek içinde biriken acıyı tamamen dışarı yansıtıyor ve arkadaşları bile onun yasını görmeye dayanamayarak yanından ayrılıyorlar. İbniselâm öldükten sonra Leyla devesiyle çölde bir gezintiye çıkıyor ve uyuyakaldığı için beraber dolaştığı gruptan ayrı düştüğünü fark edemiyor. Burada Mecnun’la karşılaşıyorlar. İlk başta tanımasalar da birbirlerini Leyla karşısındakinin Mecnun olduğunu anlayınca içli bir şekilde konuşmaya başlıyor. Mecnun zamanla maddi varlıklara olan inancını ve ilgisini yitirdiği için Leyla’ya karşı beklediğimiz gibi tepki vermiyor. Onun maddesel kısmı heyecanlandırmıyor kendisini çünkü içinde yaşayan kısmına alışık ve aşık vaziyette. ••• Bu durum Leyla’nın içindeki yaşama isteğinin sönmesine yol açıyor. Kısa zamanda Leyla yaşamını yitiriyor. Zeyt bu haberi de Mecnun’a iletiyor. Mecnun o zamana kadar duyulmamış bir şekilde feryat ederek kendisini sevgilisinin mezarına götürmesini istiyor. Leyla’nın olmadığı yerde kendisinin de işi olmadığını söyleyerek canını alması için yalvarıyor Allah’a. Çok geçmeden Mecnun kendisi için nice çileler çektiği Leyla’nın yanıbaşına ölüveriyor. ••• Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Aziz Nesin’den okumayı tercih ettim. Bazı kitaplar vardır, okurken her bir kelimesinde kendinizden izlere rastlarsınız. Bu kitap da öyleydi benim için. Bitirene kadar bu denli yüce bir sevgiye sahip kaç Mecnun olduğunu düşünmeden edemedim. Her bi’ satırında onların acısıyla ben de yandığımı hissettim. Onların kavuşma arzusunu, içler acısı feryatlarını kitabın her sayfasında duydum. Mecnun’un çaresizliğini, içinde yaşayan hayale olan derin umudunu paylaştım. Keza Leyla’nın da öyle. Kesinlikle okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Özellikle Aziz Nesin’den okumak ayrı bir keyifti benim için. Sevdiğini büyük bir sadakat ve sevgiyle bekleyebilecek Mecnunlar’a selam olsun. Not: Mecnun olmak için erkek olmanıza gerek yok.
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2016347 okunma
·
230 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.