Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

582 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bir Moskova kitabı daha. Tabi evvela Londra’da başlayacağız hikâyede. Pek beğenmemiş gibi konuşmuştum ama görüldüğü üzere yine Moskova konulu bir kitapla devam ettim. Ben de biraz böyleyim işte ne yapayım. Kitabı okurken iki de bir YAHU BİR YERDEN TANIDIK GELİYOR BU KONU düşüncesinden kurtulamadım. Epey düşündüm ve Kurt Sığınağı kitabında bir benzerlik olduğunu fark ettim. Şöyle ki o kitapta Orhan Alkan adındaki bir doçentin başka bir ajana olan benzerliği neticesinde MİT'in teklifiyle tarihi eser kaçakçılığı yapan bir şebekeye sızıyordu. Bu kitaba geldiğimizde ise İstanbul Üniversitesinde öğretim görevlisi olan Sinan Koru benzer bir görev alıyor. Sinan Koru, işi gereği Moskova ve sonra Londra’ya geçecek. MİT elemanları ise ona bu arada bir teklifle gelecek ve sonrası tam bir heyecan kasırgası. Böyle diyorum çünkü bu sefer yazar seyrettiği aksiyon filmlerinin etkisinde kalmış. Sürekli bir tempo bizleri bekliyor ki benim beklentim de bu. Sıkıcı, temposuz, ağır ilerleyen kitaplardansa bu tarz kitaplar daha çok ilgime çekiyor. Koru’nun tanıştığı kadın ve ilişkileri ise magazin haberlerini aratmayacak cinsten. Onlar da oluyor ne yapalım ama yüksek tempo yanında görmezden gelebiliyoruz. Londra’da başlıyoruz kitaba evvela. Jessica Stowe adındaki bir karakter ile. Bir kafede buluşma için bekliyor. Aynı zamanda David Blandford adındaki karakter de kendisini izliyor. Jessica bir öğrenci ve yaşlı adamlarla beraber olarak para kazanıyor. Başlarda tabi ilişkiyi pek kuramadığımı itiraf etmeliyim. Buradaki beraberlik de çok fazla öteye gitmeyen, iktidarsız erkeklerden oluşuyor. Yani biraz para avcısı bir kadın izlenimi veriliyor başlarda. David ise bir MI6 ajanı. İlk sahnelerde kızı takip ederken kızın bir anda vagondan son dakika atlaması ve kendini atlatmasını da epey garipsiyor. Bende de merak uyanmaya başlıyordu aynı anda. Vladimir Kuzunov ise adından da anlaşılacağı üzere bir Rus ve tam Jessica’nın aniden terk ettiği vagon sahnesinden sonra o karakterle tanışıyoruz. Kendisi bir fabrikada işçi olarak çalışıyor. Pyotr Radniçki adında birisiyle buluşacağını öğreniyoruz. Kuzunov aslında bir kurye ama ne taşıdığını ne de teslim ettiğini asla bilmiyor. Enflasyon nedeniyle para kazanma peşinde ve sadece kazandığı dolarları önemsiyor. Pyotr da aslen bir aracı ve taşınan malzemeyi patron Vasili Yelisev’e bizzat teslim ediyor. Tahmin edeceğimiz gibi bu kişi de oldukça güçlü birisi olarak karşımıza çıkıyor. Tabi biraz kitabı tanıtmak amaçlı uzun tutuyorum ama böyle daha iyi oluyor düşüncesindeyim bazen. Daha sonrasında epey detaylı, kafamda canlanan bir şekilde Kadıköy- Caddebostan taraflarının iyi bir tasviri ve sabah koşuna çıkmış Sinan Koru ile iki MIT ajanının konuşmalarına, Moskova yolculuğu ile ilgili fikir alışverişlerine misafir oluyoruz. Tatyana Yelisev adında bir Türkolog ile görüşecek olduğu bilgilerini de aldıktan sonra MIT’in ondan yardım istediği satırlara uzanıyoruz. Çünkü bu kadın da MIT’e yardım edecek ve Sinan Koru sayesinde kendisinden bir evrak alınacak. Soyadı benzerliği dikkat çekti mi? Tatyana, Vasili’nin kızı çünkü. Bundan sonra ilgimi daha fazla çekti kitap haliyle. Tabi karakterin bu kadar kolay her şeyi halledeceği, sorunsuz bir şekilde hem Moskova hem Londra sokaklarında hem kendi işini hem de teşkilatın işini yapmasını beklediğim söylenemez. O zaman zaten yüzlerce sayfanın anlamı olmaz, 50 sayfa dolmadan kitabı bitirirdik herhalde. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Tempoyu çok iyi ayarlıyor yazar. Kitaplarının temposunu iyi buluyorum yani ama bir sorunumuz var. Nedense finallerini bir türlü ayarlayamıyor. Çok kısa, oldu bitti gibisinden yaptığı finaller biraz hayal kırıklığına uğratıyor beni. Oralarda biraz destek mi alır ne yapar bilmem ama çok daha iyisini yapabileceğine inanıyorum. Yazarın iyi kitaplarından birisi olduğuna inanıyor, iyi okumalar diliyorum..
Londra-Moskova Hattı
Londra-Moskova HattıOsman Aysu · İnkılap Kitapevi · 200060 okunma
·
337 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.