Gönderi

NÂZIM HİKMET ŞARKILARI MURAT MERİÇ Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş "Nâzım Hikmet, şiirleri çok sevilen ve hep bestelenen bir şair oldu. Taş plak döneminden bu zamana hemen her dönemde Nâzım Hikmet şarkıları karşımıza çıktı. Kimi zaman bu şarkılar el altından yayıldı, kimi zaman onları dinlemek moda oldu. Türkiye'nin yükselen siyasi dinamikleri bu durumu hep etkiledi. Sadece pop müziğimizde değil, alaturkadan çok sesli müziğe her alanda yapılmış Nâzım Hikmet şarkıları var. Kimi şiirlerinden bestelenmiş, kimi onun için yazılmış... Alaturka demişken aklımıza gelen eski bir taş plağı analım. Münir Nurettin Selçuk, 1933'te yaptığı bu plakta, Necip Yakup Orkestrası eşliğinde iki şarkı söyler. ‘Kanatlan Gümüş Yavru Bir Kuş' ve 'Martılar Ah Eder Çırparlar Kanat! Her iki şarkı da, Mineli Kuş filmi için yapılmıştır ve besteleri Tamburi Cemil Bey'in oğlu Mesud Cemil'e aittir. Muhsin Ertuğrul tarafından hazırlıklarına başlanan, ancak çekilemeyen bu filmin şarkı sözlerini yazan, Mümtaz Orhan'dır. Muhsin Ertuğrul'un diğer filmlerinde de bu isme rastlarız. Bu kadar da değil, başta 'Lüküs Hayat'olmak üzere Ekrem - Cemal Reşit Rey Kardeşlerin yaptığı hemen bütün operetlerin sözlerini de bu şahıs yazmıştır. Mümtaz Orhan, aslında Nâzım Hikmet'in ta kendisidir! O dönemde para kazanmak için yazdığı bu şarkı sözleri bugünlerde pek bilinmez, ama pek çok insanın diline dolanan o meşhur şarkı, aslında Nâzım Hikmet'indir. Şişli'de bir apartman / Yoksa eğer halin yaman / Nikel kübik mobilyalar / Duvarda yağlıboyalar // İki tane otomobil / Biri açık biri değil /Aşçı, uşak, hizmetçiler / Dolu mutfak, dolu kiler/.../ Lüküs hayat, lüküs Hayat / Bak keyfine yan gel de yat/ Ne ömür şey, oh ne rahat / Yoktur eşin lüküs hayat... Analara kıymayın efendiler, bulutlar adam öldürmesin... 45'lik döneminde, Nâzım Hikmet bestelerine tek tük rastlanır. Kerem Güney'in besteleri bu dönemde çok önemlidir. 'Aldırma Gönül'ün de bestecisi olan Kerem Güney, 'Kıymayın Efendileri bestelemiş ve bu şarkı Edip Akbayram'dan Selda'ya pek çok şarkıcı tarafından seslendirilmiştir . 'Mavi Gözlü Dev've Nâzım Hikmet'in sesiyle açılan 'Kerem Gibi, o dönemde sevilen Kerem Güney besteleridir. Timur Selçuk, 70'li yıllarda Memet'i plak olarak yayımlar, Nâzım Hikmet'ten bestelediği şiirleri verdiği özel dinletilerde seslendirir. Bu şarkıların bir kısmı (mesela İzmirli Teğmen) hâlâ yayımlanmamıştır. 1977 yılında yaptığı ve yüzünü toprağına, işçisine ve köylüsüne döndüğü' albümde, Nâzım Hikmet'in üç şiirini daha yorumluyor Timur Selçuk: “Hürriyet Marşı, 'Türkiye İşçi Sınıfına Selâm” ve 'Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü'' Hürriyet Marşı. Daha sonra aralarında Kızılırmak ve Grup Yorum'un da olduğu pek çok şarkıcı ve topluluk tarafından seslendirilir. 'Güneşin Sofrasında Söylenen Türkü' ise 'dostların arasındayız / güneşin sofrasındayız' sözleriyle bir dönemin simgesi haline gelir. Bu satırları yazarken, Türkiye İşçi Sınıfına Selam'a Çiğdem Talu'nun yaptığı katkıyı unutmamak gerekir. Ömer Zülfü Livaneli, 1978'de yaptığı "Nâzım Türküsü' albümünde Nâzım'ı 'yorumlar! Albümün kapağına yazdığı yazıda şunları söyler: 'Yıllarca, Nâzım'ın şiirlerini bestelemeye çalıştım. Karşılaştığım, hep bir başarısızlıklar zinciriydi. Bir türlü sözle ezgi kaynaşmıyor, zorlama kalıyor, müzik söze göre uzatılıyordu. Derken bütün bu çalışmaları atıp Nazım'ın şiirini incelemekten yola çıktım. O zaman bir kez daha bilinçli kavradım ki, Nazım'ın şiirlerinde, hem divan şiiri, hem Batı şiiri, hem de Anadolu halk edebiyatı etkili olmuştu. (..) Bu şiirlere uyacak müzik yapısı, halk müziğinden, Batı müziğinden ve divan müziğinden esintiler taşımak zorundaydı. Nâzım Türküsü, şüphesiz o güne dek yapılmış en iyi Nâzım bestelerini içerir; bu anlamda ayrıksı bir albümdür: "Memetçik Memet' , 'Kız Çocuğu, 'Karlı Kayın Ormanı, Hoş Geldin Bebek, 'Hoşça Kal Kardeşim Deniz' bu albümdedir. Livaneli'nin yaptığı Nazım besteleri bu kadar değil: “Büyük İnsanlık'tan 'Bulut mu Olsan'a, 'Kurtuluş Düşünden 'Saat Dört Yoksun'a başka şarkılar da var. 'Bir vapur geçer Boğaz'a doğru / Nazım usulcacık okşar vapuru' dizelerini en güzel besteleyen de Zülfü Livaneli'dir. Kimi Nazım bestelerini Maria Faranduri ve Mikis Teodorakis'in de seslendirdiği Livaneli, sözlerini Yaşar Kemal'in yazdığı 1977 tarihli Merhaba'nın sonunda da şunları söylüyor 'Acı da kahırda çekmiş geliyor / Güneşten boşanmış kopmuş geliyor /Bir ışık selidir, sökmüş geliyor /'Nâzım usta, ulu seller merhaba... Nâzım Türküsü'ne adını veren Attila Özdemiroğlu bestesinin ilk kez Timur Selçuk'un 1977 tarihli İstanbul Oda Orkestrası albümünde dinleyici karşısına çıktığını hatırlatalım ve bir başka albüme geçelim: Nâzım Türküsü gibi tümüyle Nâzım Hikmet bestelerinden oluşan bu albüm, Ünol Büyükgönenç'in '80'lerin sonuna damgasını vuran Güzel Günler Göreceğiz'i. Yedi Nâzım şiirini farklı bir anlayışla besteleyen Büyükgönenç, kendi şarkısı 'Dışarıda Kar Yağıyor'u ve Ahmet Çuhacı'nın ‘Memleketimden İnsan Manzaraları'ndan esinlenerek yazdığı 'Arabacı Salih'i bunlara katar. O dönem basılan, daha sonra bir daha basılmayan bu albüm hâlâ en çok dinlenen, aranan albümlerdendir. Fikret Kızılok'un Nâzım'a yeni bir soluk getiren 1977 tarihli albümü Not Defterimden ise fazlasıyla deneyseldir, bu yüzden çok satılmamıştır, ama özel bir albüm olarak müzik tarihinde yerini alır. Tümüyle Nâzım şiirlerinden oluşan albümleri anmışken Fuat Saka'nın Kerem Gibi / Nazım Türküleri, Suat Özönder'in Şarkılarda Nâzım Hikmet, Tayfun Erdem'in Demir, Kömür ve Şeker / Caz ve Nâzım albümlerini unutmamak gerekir. İnsanların içindeyim, seviyorum insanlar... '80'li yıllar 'özgün' müzik yıllarıdır. Hemen herkes o dönemde Nâzım Hikmet şiirleri besteler. Ercan Saatçi, yıllar sonra bu dönemle şöyle dalga geçer: 'Ellerinde kırık bir saz / Nâzım baba bize söz yaz / Dinlenir mi metal pop caz / Yaparız hep özgün müzik.... Ahmet Kaya'nın “Aynı Daldaydık' ve 'Şeyh Bedrettin'i ilk albümü Ağlama Bebeğim'de yer alan Nâzım Hikmet şarkıları. Ahmet Kaya, Nâzım'dan vazgeçemeyen isimlerdendir ve yıllar sonra onunla aynı kaderi paylaşır. Vatanından uzakta ve ona hasret ölür. (...) 'Asker Kaçakları' , 'Hoşça kalın Dostlarım, 'Bu Vatana Nasıl Kıydılar, 'Bu Memleket Bizim, '"eda" Grup Yorum külliyatında dikkat çeken Nâzım Hikmet besteleri. "İnsanların İçindeyim (Seni Seviyorum)' ise, bir dönem Ertuğrul Özkök'ün hakkında yazdığı yazıyla gündeme gelmişti. Hikâye enteresan, bilen biliyor; ama bilmeyenlere bir kez daha hatırlatalım: Özkök, 14 Mayıs 1995 tarihinde Hürriyet gazetesinde yayımlanan "Gece 03.00'tü ve o kız söylüyordu' başlıklı yazısında, mealen şunlardan söz ediyordu: Uykusu kaçmış, gece saat 03.00 civarında radyosunu açmıştı. Sesi çok sevdiği Sezen Aksu'ya benzeyen bir kızın söylediği şarkı bütün yorgunluğunu almış, derin bir huzur içinde kaybolup gitmeye meyletmişken birden şarkının sözlerini fark etmiş. O güzelim şarkının içine paylaşmayı seviyorum', kavgamı seviyorum' gibi cümleler sokuşturulmuştu. Meali bırakıp doğrudan Özkök'e bağlanalım: Bir gün karşılaşırsam yüzüne haykıracağım. Ne hakkın var. Bu kadar güzel bir şarkıyı böyle manasız sözlerle mahvetmeye' diye soracağım. Cumhuriyet gazetesi, 18 Mayıs'ta aynı başlıkla yayımlanan bir yazıda, bu manasız sözlerin Nazım Hikmete ait olduğunu açıklıyor, Özkök daha sonra Cumhuriyeti arayarak bunun Nazım şiiri olduğunu öğrenmenin fikrini değiştirmediğini, sözlerin hala manasız olduğunu savunuyordu. Şimdi, Nazım denince akla gelen bir başka meseleye, Hasret'e geçelim. Nazım'ın son döneminde vatanına hasret kaldığını, şiirlerinde sürekli bunu dile getirdiğini söylememize gerek yok. Nazım, hala vatanından uzakta ve hala o bize biz ona hasretiz. Cem Karaca ise õlmeden önce vatanına kavuşan şanslı isimlerden Dönüşü ve sonrası bir hayli tartışmalı oldu, ama tartışılamayacak bir şey vardı: Hasreti. Karacanin hasreti Nazım'ın hasretiyle bire bir örtüşür. Onun içindir ki, çok yorgunum beni bekleme kaptan' dizesini en güzel müzikleyen Cem Karaca'dır. Karaca, tartışmalı dönüşünün ardından yine bir Nazım şiiriyle çıkar karşımıza:Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda/ Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında". Aynı yıllarda Türkiye'ye dönen Melike Demirağ - Şarar Yurdatapan ikilisinin söylediği Názm Hikmet şarkısı aynı minvaldedir. Anjina Pectoris. Cem Karaca ve Şanar Yurdatapan, başka Názır bestelerine de imza atmıştır. Şeyh Bedrettin Destanı, 1977'de Cem Karaca'nın müziğiyle farklı bir yorurna kavuşmuştur. Aynı şiiri, aynı yıl Zülfü Livaneli de bestelemiştir. Ezginin Günlüğünün bestelediği 'Seni Düşünmek, Yeni Türkü'nün yorumladığı 'Öldükten sonra, Onno Tunç'un Nazmın'ın bir rubaisinden bestelediği Sezen Aksu şarkısı Tenna, Nükhet Duru'nun seslendirdiği Ali Kocatepe bestesi 'Geberiyorurn', '80'li yıllarda ve sonrasında karşımıza çıkan ilginç Nâzım Hikmet şarkıları. Yiğidim aslanım burada yatıyor... Halûk Levent'ten Kudsi Erguner'e farklı isimler onun için şarkılar yazdı, çaldı, söyledi. Bütün bunlar içinde biri var ki, onu anmadan yazıyı bitiremeyiz. Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun şiirinden Zülfü Livaneli'nin bestelediği ve aralarında Maria Faranduri'nin de bulunduğu pek çok isim tarafından seslendirilen “Yiğidim Aslanım: Şu sılanın ufak tefek yollan / Agndan sizdan tutmaz elleri / Tepeden urnağa şiir gülleri / Yiğidim aslanım burda yatıyor" Názım Hikmetin taş plak döneminden bugüne değişik formatlarda (45'lik, kaset ve CD) yayımlanan kendi sesinden şiirlerinden söz etmeyi çok istedik, ama burada bu cümleyle anmak zorundayız Yazıyla uğraştığımız günlerde haberdar olduğumuz Fransa'da basılan bir LP'de kendi şiirlerini Fransızca okuduğu bilgisi ise şimdilik bizi ziyadesiyle heyecanlandırıyor. Nurseli idiz, Tuncel Kurtiz, Genco Erkal gibi isimlerin sesinden dinlediğimiz Nâzım şiirleri , seyrettiğimiz oyunlar, Nâzım'ın şiirinden uyarlanan filmler ve ondan söz eden kitaplar bu yazının sınırını çok aşıyor. Unuttuklarımızdan bir kere daha özür dileyelim, bu bölümün tüm Nâzım şiirlerini kapsama iddiasında olmadığını, sadece tarihe not düşmek adına yazıldığını hatırlatalım ve Nâzım şiirine kulak verelim. İsteyen yüksek sesle okusun, isteyen Nâzım'ın kendi sesinden dinlesin, isteyen de bu şiirden yapılmış iki ayrı beste için Edip Akbayram ya da Ünol Büyükgönence kulak versin: "Güzel günler göreceğiz çocuklar / Güneşli günler göreceğiz/ Motorlar maviliklere süreceğiz çocuklar / Işıklı maviliklere süreceğiz."
·
1,018 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.