Gönderi

·
Puan vermedi
Victoria
Gide, onu Dostoyevski ile kıyasladı; Singer, onun tarafından “hipnotize” edildiğini itiraf etti; Hemingway, onun romanlarını Scott Fitzgerald’a tavsiye etti; Hesse, en sevdiği yazarın o olduğunu söyledi… Hepsi de Norveçli yazar Knut Hamsun’dan bahsediyordu ki bunun için iyi nedenleri vardı. Üç milyonun altında nüfusu olan Norveç’te, yaklaşık üç hafta içinde on sekiz bin kopya satan “Toprak Yeşerince,” elbette sıra dışı bir başarıydı. Yayınlandığı günden itibaren Hamsun’un Nobel Edebiyat Ödülünü alacağı söylentileri dolaşmaya başlamıştı bile. Öngörülen ancak 1920’de gerçekleşti. Knut Hamsun’un hemen göze çarpmayan bir yazar olduğunu düşünen Gide’ye katılmakla birlikte burada asıl vurguyu, sade/akıcı/yalın anlatımıyla pek tanıdık bir öykü olan “Victoria”ya yapmak istiyorum. Şirâzem olmasa büyük ihtimalle severek okuduktan sonra rafa kaldırıp unutacağım bir kitap olurdu. Şimdi ne zaman adı geçse tekrar okuma isteği duyuyor, ola ki karşılaşırsam gönül borcum varmış gibi elime alıp sımsıkı tutuyorum. Şimdiye kadar yolumun kesiştiği her “Victoria”yı satın aldım, tekrar okudum ve sonrasında birilerine hediye ettim. Bir alıntı: “İçimde neler olduğundan kimsenin haberi yok; benim de bir şeyler mırıldandığımı kimsecikler duymadı.” (s.104)
Victoria
VictoriaKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 19521,038 okunma
·
113 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.