Senaryo bir başlangıç noktasıdır, sabit bir yol değildir. Sayfaya yazdığım şeyin doğru olup olmadığını görmek için gözümü kameraya dayamam gerekir. Senaryoda hayal ettiğiniz sahneleri tasvir ediyorsunuz, fakat havada kalıyor. Sıklıkla, bir oyuncu bir duvara ya da bir peyzaja sizin kendisine verdiğiniz doğrultudan daha iyi bir açıdan bakar, ya da bir pencereden dışarıyı daha iyi seyreder. Dolayısıyla, doğrultular daha sonra belli olur. Ben bununla çok sık karşılaşırım ve bir hareket ya da jestle ortaya konmasını istediğim şeyi söyleme noktasına gelirim.