Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

146 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
2022 (Pars) yılında okuduğum 50.betik [Teke ayının 11.betiği]
Yalçın Altın'ı derlemeci olarak biliyordum. İlk derlediği Hayal Kutusu'nda bir öyküsünü okudum. Belirlediğim bir yaş kriterime uyduğu için onu bireysel olarak okumaya karar verdim. Normal şartlarda o kalemin bir kaç öyküsünü okuduktan sonra onun bireysel eserlerini okumaya karar veriyorum çünkü hayal kırıklığı yaşamamak için aldığım bir karardır. Derlemecinin edebi yönünü çok yakında tanıdım. Gelin birlikte öykülerine yaptığım yorumlarla onun kalemi hakkında nasıl bir kanıya vardığım öğrenelim; Korkunç Gece; En başarılı korku-gerilim öykü olarak çok beğendim çünkü gizemli sokağın gizemli müzisyeni çerçevesinde gelişen bir olaydır. Bana Sinbad adlı animedeki yüzyılda bir ortaya çıkan krallık bölümünü anımsattı. Orada halkın ölümsüz olmak için Tanrı'ya dua ederler ve Tanrı, dualarını kabul edip onların yüzyılda bir uyanıp kelebek gibi bir günlük ömür sürme fırsatı verdi. Bu öyküde müzik aletini esrarengizliğini dolaylı bir şekilde anlatılırsa heyecanlı öykü ortaya çıkar. Anadolu Korku Öyküleri 4 öykü seçkisine uygun bir öyküdür. Hunlar Geliyor; Megaman evrenine benzer bir düzlemde Klanların Savaşı simülasyon olarak oynatılması çok güzel bir düş gibi görünse de kalemin Türk kültürünü oyun alanında yaygınlaştırma fikirini takdir ediyorum. Yassı kürede simülasyon ortama insanlar ellerinde kumanda tarzı aletin USB giriş kablosunu yassı kürenin etrafında bulunan USB girişlerine taktiği gibi kendilerini dilediği simülasyonun içinde bulabilir yada Megaman benzeri hologramik karakter gibi kendi yaratıkları karakterleri birbiriyle savaştırabilir. Sıradaki Kim; Başarılı kurgu-gerilim öykülerinden biridir. Anadolu coğrafyasında geçtiği için kolektif korku-gerilim seçkilerinde yer alabilir ama korku temasını birazcık daha ürperti haline getirerek öyküyü genişletebilir. Malikanedeki gizeme uzun uzun değinerek kaybolan çocukları ölü değil tutsak olarak işleneseydi çok güzel olurdu. Ölü olarak kurgulamasında bence toplumun kanayan yarasına çok güzel değinmiştir çünkü kaçırılan çocukların çoğu ölü olarak bulunuyor. Soğuk; Yabancı uzun öykü tadında yazılmış olsa da çok beğendim. Aceleye gelmiş gibi hızlı hızlı anlatıldığı için kurguyu anlamıyorum. Ölen aşkından dolayı deliren adamın ölen aşkını yeniden dirilmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Sibirya anlatıları sadece bir hayal ürünü olduğu halde aşkın gücünden dolayı hala gözleri kördür. Karakter bana kalemi anlatıyor gibi geldi nedense. Her insanın deli bir yanı vardır elbette. Rus Slavları da Sovyet zülumlarını çok takdir etmediklerini az çok anlıyorum çünkü Rus Slavları da insani özelliklerini unutmamışlar. Öykü seçkiye adını veren öykünün başlangıcıyla bir destanın giriş kısmı olabilir. Adem (as), yeryüzündeki düzensizlik için yalvaç olarak yaratıldı Tanrı tarafından. Kabil'in Habil'i öldürmesi Kur'an ayetleriyle resmen kesindir. Habil'in ölümü hak etmediğini düşünsem de yazgısı öyle yazılmış. Cennet'in Akyıldız'ın etrafında dönen gezegen veya Nibiru gezegeninde olabilir. Destansı yapısından dolayı kısmen bu öyküyü beğendim. Adem (as)'den Nuh (as)'a insanlarda ulus kavramı olmadığı için o dönemi kurgulasak da Türkçe adlar kullanabiliriz. Yani Adam ve Eva yerine Törüngey ve Ece adları kullanılsa çok güzel olurdu. Göğün Evladı ve Yerin Babası; Öykü birbirinden bağımsız iki öykücükten oluşuyor. İkinci öyküde Okay Tiryakioğlu gibi Okültizm'i başarılı bir şekilde kurgulamış. Bu iki öykücük bana Bin Yılların Gecesi romanını anımsattı ama Tiryakioğlu orada iki kurgucuğu ortak bir noktada birleştiriyordu. Necronomicon beni hiçbir zaman sarsmadı ama Tiryakioğlu'nun gotik korku-gerilim havası hiçbir zaman hiç kimse vermeyeceği su götürmez bir gerçektir. Ayrıca ikinci öykücüğe dönersek ondan çok güzel ve güçlü bir kurgu ortaya çıkacak. İkinci öykücükten dolayı kısmen beğendim. Kapı; Girişiyle heyecanlı ve merak uyandıran öykü gibi görünse de öykünün gidişatında kurgu yerini deneme tarzına bırakınca öyküden kopuyorsun. Gölgelerin gizemi üzerinde dursa çok güzel bir kurgu çıkar. Bu haliyle anladığım kadarıyla Enkidu aslında bir insanın hayal ürünüymüş. Deneme tarzını kurguyla birleştirmek bence absürt gibi duruyor. Buradan anladığım kadarıyla panteonlar aslında zihin ürünleri olduğunu ve insanların kutsal bir yaratıcıya ihtiyaç duyduklarını görebiliyoruz. Necronomicon'u Bulmak; Bu öyküde kalem kendisiyle çelişkiye düşüyor çünkü Beşiktaş İnönü Stadyumu'nun adını Vodafone Arenası olarak değiştirilmesini eleştirirken Necronomicon denilen yabancı kurgusal betik hakkında öykü yazmış. Okültizm'i sevmediğim için Necronomicon hiç ilgimi çekmiyor çünkü okültizm saçma sapan bir kurgudur. Milleti delirtmek için ve kabalanın önemini vurgulamak adına yazılmıştır. Okay Tiryakioğlu'nun üç romanı bu konuda çok başarılı eserlerdir. En güzeli de Gölgeler adlı romandır. Kırık Dallı Ağaç; O kadar karmaşık anlatılmış ki kurguyu anlamadım. Güzel bir öğe olan kırık dallı ağaç motifi kullanarak çok güzel bir öyküyü ortaya koyabilirdi. Bu haliye benden kötü not alır çünkü kurgu, insanı rahatlatan bir durumdur. Ruhundaki eksiklikleri ve özlemini çektiği anıları kurgu sayesinde gideriyor. Bir kurguyu kasım kasım kasılarak okuyorsan o çok kötü kurgu demektir. Zülkan Şey Arkdeil; Okuduğum en saçma sapan öykü oldu resmen. Kurgunun sülalesine hakaret etmişler. Yabancı kurgu yazayım diye kasım kasım kasılmış bir kalemin ruh halini görüyorum. İnsan önce açıklayıcı bir anlatımla kurguyu bize anlatır yani Arkdeil mi ne karın ağrısıysa onun meziyetini anlatır. Türk Edebiyatı'nda bu öykünün yer almaması için olumsuz oy veriyorum çünkü edebiyatımızla böyle saçma sapan öykülerle gelişmeyi bırak resmen duraklama devri yaşayacak. Öykülerine yaptığım yorumlardan yola çıkarak kalemin hayal gücü çok zengin olduğu için kendini geliştirmeye dair potansiyele iye olduğunu gördüm. Üzerinde durursa ikinci öykü seçkisindeki güzel bir performans göreceğimizden adım gibi eminim. Kısmen beğendiğim öykü seçkisini desteklemek adına okumanızı tavsiye ediyorum çünkü desteklemeyi hak eden bir insan olduğunu düşünüyorum. #BetikEli #EvreninTürküsü #YalçınAltın #MantisKitap #Kitapyorumu #ÖyküSeçkisi #OlayÖyküsü #DurumÖyküsü #Bilimkurgu #FantastikKurgu #KorkuGerilim #Ürpeticilik #KitapTavsiyesi #KitapTutkusu #KitapOkumakÇokGüzelŞeydir #OkudumBitti #Bookstagram #Bookstagramer
Evrenin Türküsü
Evrenin TürküsüYalçın Altın · Mantis Kitap · 20224 okunma
·
181 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.