Gönderi

Öfff... Cidden ömür törpüsü
*** Zülf-i yare dokunmak BİR AŞIĞIN SEVGİLİSİ çok alıngan ve her sözün altında başka mânâlar arayan evhamlı bir güzelmiş. Güzelliği eşi bulunmaz derecede göz kamaştırıcı olmakla beraber, evham ve alınganlığı da güzelliğinden daha üstün ve çekilmez durumdaymış. Yüzünün iki tarafından sarkan zülüfleri varmış. Aşık delikanlının en çok hoşuna giden de bu zülüflermiş. Bir gün onları bukle bukle sarkan ipeklere benzetecek olmuş, güzel gücenmiş: "Demek benim zülüflerim ipek telleri gibi cansız ve ruhsuz geldi sana öyle mi..." diye sitem etmiş. Genç aşık bir gün sevgilisiyle bahçede gezerken, hırçın ve hoyratça esen rüzgara kızmış; "Benim sevgilimin zülüflerini dağıtıyorsun" diye söylenmiş. Nazlı güzel bunda da bir mânâ bulmuş: "Anlıyorum, sen rüzgarı bahane ederek benim dağınıklığımı yüzüme vurmak istiyorsun. Saçlarımı ve zülüflerimi taramadığımı ima ediyorsun" demiş. Zavallı aşık artık o hale gelmiş ki, “ne desem zülf-iyare dokunuyor" diyerek, zülüf sözünü ağzına alamaz olmuş. ... Bu söz, hassas konular hakkında imâlı sözler söyleyerek, başkalarını tenkid etmek veya gücendirmek mânâsında kullanılır.
·
421 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.