Tek başınayken insan, emeğin kendiliğinden bir amaç olmadığını, bir araç olduğunu ve araçlara zarar gelmesi korkusu uğruna amacın kendisini reddetmenin saçma olduğunu kolayca anlayacaktır. Aynı zamanda şunu da kavrar ki, ihtiyaçları için günde iki saatini ayırırsa, onu bir saatliğine ayakta tutan herhangi bir şart, (makine, toprağın verimliliği, karşılıksız bir hediye, ne olduğu fark etmez) ürün büyük oldukça, bu saatten tasarruf ederek onu refahını artırmak için kullanabilir. Kısacası şunu anlar ki, işgücünde tasarruf ilerlemeden başka bir şey değildir.