Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

3359 syf.
7/10 puan verdi
·
429 günde okudu
Bir ansiklopedi okumak roman okumak gibi değildir. Dikkat ister, aheste aheste ve sindire sindire okumayı gerektirir. Kitabın büyük bölümüne, verilen bilgiler açısından doğruluğuna katılıyorum. Ancak sözlü hadislerin güvenirliliği konusunda itirazlarım var. Ne kadar sahih olarak isimlendirilse de hadisler insanların diğer insanlardan yıllar sonra rivayet ettikleri insan sözleridir. Peygamberimizin fiili sünnetini bu sözlü rivayetlerden ayırmak gerekir. Fiili sünnet namazın kılınışı, haccın edası gibi hususlarda toplu olarak insanların nesilden nesile aktardıkları yaşayan amellerdir. Hadisleri Kur'an gibi haşa yüzde yüz doğru kabul etmek, doğruluğu için Kur'an'a başvurmamak, Allah'a iftira etmek gibi büyük günaha vesile olur. Peygamberimizin çocukluk, gençlik, evlilik ve peygamberlik dönemlerini anlatan güzel bir eser. Okunmalı...
Siret Ansiklopedisi  - Hz. Muhammed (s.a.v)
Siret Ansiklopedisi - Hz. Muhammed (s.a.v)Afzalur Rahman · İnkılap Yayınları · 20155 okunma
·
60 görüntüleme
ebrarsenkal okurunun profil resmi
Selamünaleyküm. İslami İlimler alanında eğitimi olan biri olarak yazdıklarınızda bir takım karışıklıklar olduğunu farkettim. Hadis kelimesi söz demektir. Dini literatürde ise hadisler pek çok açıdan sınıflandırılmıştır. Metnin kaynağına göre hadis ise 4 kısma ayrılmıştır: 1) Kutsi hadis (Lafzı Peygamberimizden, manası Allahtan) 2) Merfu Hadis (Kavli, fiili ve Takriri olarak Efendimize dayandirilan hadisler) 3) Mevluf Hadis (Sahabeye dayandirilan hadisler) 4) Maktu Hadis (Tabiine dayandirilan hadisler) Bu kısımlardan sadece 2.'si Rasulullaha dayandirilan hadislerdir. Özellikle yazınızın son kısımlarında hadisleri doğru kabul etmek Allah'a iftira atmak gibi bir durum olur demişsiniz. Burada bir yanlış anlaşılma olmuş. Çünkü hadislerin tamamı değil sadece Efendimize dayandırılan kısım yani -merfu hadis- Kuranı Kerim gibi kaynak sayılmaktadır. İnkarı imanda sorun meydana getirir. Şöyle açıklayayım Şeriatın delilleri 4'tür; birincisi Kuranı Kerim ikincisi ise H.z. Peygamberin kavli, fiili ve takriri sünnetidir. Pratikte bunun karşılığı ise her hangi bir meselede önce Kurana sonra sünnete danışılmasıdır. Yani sünnet Kuranla çelişmez, aksine 2. Kaynak olma değerindedir. Belki sizin kastınız diğer hadislerdir. Burada da şunu söylemek isterim ki onlar zaten ana kaynak olma hükmünde değildir. Peki dinen niye onlar da sayılıyor diye soracak olursanız, şöyle cevap vereyim; sahabe ve tabiinin de dini alandaki sözleri yine Rasulullaha dayanmak durumunda olduğu için değer görmüşlerdir, ancak asıl kaynak hükmünde değillerdir. Sahih olma kısmına gelince o tamamen ayrı bir inceleme alanıdır. Saydığım bütün kısımlar bu alanda ayrı bir şekilde incelenir. Lütfen bilgilerinizden emin olmadan yorum paylaşmayın. Umarım meramımı anlatabilmişimdir. Vesselam.
Sacettin Merttürk okurunun profil resmi
Allah'ın sözü yani vahyi dışında diğer sözler beşeri sözlerdir. Ve vahyin dışında olan sözleri de paygamberimiz ve dört halife döneminde asla yazılmasına izin verilmemiştir. Vahiy hem ezberlenmiş ve hem de yazılmıştır. Zaten vahyin koruyucusu da Allah değil midir? Hadisleri vahiy gibi değerlendirmek Allah'a ve Resulüne iftiradır. Kur'an'a uygun ilan her söze saygı duyarız. Ancak vahiy gibi görmeyiz. Vesselam
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.