Gönderi

Hamamlar
Kaplıcaya benzeyen halka açık hamamlar, antik kentlerin vazgeçilmez unsurlarıydı. Anıtsal tesisler olarak kullanımları genel anlamda ortadan kalkmıştır. Yakın Doğu'da antik termal hamamlar, genellikle yeni kullanım alanları kazanmıştır. Örneğin [bugünkü İsrail'in kuzeydoğusunda yer alan] Beysan'da, gelişmiş su tedarik ve tahliye imkânlan sebebiyle mükemmel şekilde uygun oldukları tekstil üretimi ve boyama alanı için kullanıldılar. 10. yüzyılda hâlâ faaliyette olan birkaç eski hamam tesisi vardı. Ancak, Islam öncesi Geç Antik Çağ'da, yavaş yavaş daha küçük bir hamam şekli kabul görmeye başladı ve bu, İslami dönemde, tüm Yakın Doğu'da ve ötesinde herhangi bir değişikliğe maruz kalmadan varlığını sürdürdü. "İslami şehir kültürü, Geç Antik Çağ'dan beri, tesisin kendisiyle birlikte hamamın yerleşim planını da benimsemişti." Kıyafet değiştirme ve dinlenme amaçlı tasarlanmış büyük bir oda, daha küçük ve (çoğunlukla) ısıtılmamış bir bölüm ve daha küçük ısıtma li iki bölümden oluşan yerleşim planı, Suriye'de Memlük döneminin sonuna kadar kullanılmıştır. Aynı zamanda İspanya ve Magrip'te de bunlardan yaygın olarak istifade edilmiştir. "Klasik Antik Çağ'a kıyasla, değişim göstermiş banyo alışkanlıklarının bir sonucu olan tasarımlar Eme vi hamamlarında tam teşekküllü haliyle görülmüştür. Bu hamamları inşa edenler, hamamların bu şekillerini önceden bulmuşlardır. Bu tasarıma dayalı hamamlar. Suriye de zaten 5. yüzyılın başlarında inşa edilmişti." Islami dönemlerde, her yerde halka açık yeni hamamlar inşa edildi ve yeni kurulan kentler, hatta kırsal yerleşim yerleri bile hamamlarla techiz edildi." "En azından Suriye bölgesinde daha küçük kentlerin bile tamamında hamamlar vardı, Şam çevresindeki köylerde bile [-] yüzyıllar boyun ca en az bir hamam bulunuyordu. Ancak refah seviyesinin düştüğü dönemlerde ise büyük şehirlerdeki hamam sayısı süratle azaldı." Eski bir gelenek olan değerli mozaiklerle hamamların döşenmesine de devam edilmiştir ve ban din dar insanların çekincelerine rağmen, hamamlar (az rastlansa da 19. yüzyıla kadar) resimlerle, ayrıca insan ve hayvan resimleriyle, kısmen de heykellerle donatılmıştır. Çünkü insanlar bunu talep ediyorlar, resimsiz bir hamama gitmek istemiyorlardı." Şu durumu hakkıyla tasavvur etmek mümkün değildir Paris, Trier ve Roma'da hiç kimse istediği zaman halka ak hamamlara gitmedi çünkü böyle hamamlar bu şehirlerde mevcut değildi. Sam ve Halep'te Arap fetihleri, günlük rutin haline gelen hamama gitme alışkanlığın kesintiye uğratmadı Islam coğrafyasında umuma açık hamamlara her gidilirdi. Bu tür gündelik faaliyetler gösteriyor ki Arap Fethi ve Yakın Doğu'nun gitgide Islamlaştirilmasi pek çok bölgede halkın yaşam koşullarında göle görülür bir kırılma yaratmamaktadır. "Orta Çağ’da Suriye ve Mısır da ha e yıkanma için geçerli kuralların çoğu Geç Antik Çağda da vardı Arap Orta Çağ koşullarında, Antik Çağ daha doğrusu Geç Antik Çağ koşullarının yaşamaya devam ettiği açıkça gözlemlenmektedir Arap yıkanma kültürünü en iyi bilen kişi Heinz Grotafeld in vurguladığı gibi, hamamın önemi, dini temizliğin (taharet) bir farz olman hasebiyle Islami dönemde daha da artmıştır. Böylece "kamusal ve özel yaşamın hiç de azımsanmayacak bir kısmı hamamlarda geçmiştir. "Hamamlar, İslam kentlerinde sabah erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar, hatta çoğu zaman gündüz ve gece, herkese [...], her an acık olan az sayıdaki yerlerden biridir. İnsanlar hamama sadece keyif için değil, bir hastalığı atlattıklarında, yeni kıyafetler giymeden önce dini amaçlarla arınmak için de gittiler. Hapishaneden salıverilenler veya afla serbest bırakılanlar evvela hamama getiriliyorlardı. Hamamda damat, arkadaşlarıyla kutlama yaparken, gelin de kendi arkadaşlarıyla ve her iki ailenin kadınlarıyla burada eğlenirdi.""
Sayfa 37 - Runik KitapKitabı okudu
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.