Sunay Akın daha önceleri ismini sık duyduğum, videolarını izlediğim bir yazar. İlk kez okudum,kitap Dumlupınar denizaltısından,struma ya, Titanic den, Bandırma vapuruna, Yavuz Sultan Selim zırhlısından, Andrea Doria'ya, çok geniş bir yelpazede birçoğu çok ünlü, bir çoğu ilk kez ismini duyduğum gemilerin, Transatlantiklerin hazin hikayelerini, ismi unutulan veyahut hepimizin bildiği kaptanlar dan, birçok ünlü şair ve yazarın gemilerle kesişen yollarını kısa hikayeler olarak anlatmaktadır. Okurken çok kez yitip giden binlerce insan için hüzünlü dakikalar yaşadığım,bir çok kez yok sayılan emekçilerin, sadece rakamsal fark yaratan kayıp insanlar için öfkelendiğim anlardan sonra duygusal bir kapanışla bitirdim kitabı. Özellikle son satırlarda ölen kaptanlar dan bahis ederken, 6 yıl önce İstanbul'da elim bir trafik kazasında kaybettiğim, ikinci kaptanlığa terfi eden ve hep 26 yaşında kalan can yeğenim Hüseyin'imin güvertede güneşe selâm verdiği bir an geldi gözümün önüne....
Velhasıl okumanızı öneririm.