Uğultulu Tepeler
Uğultulu Tepeler, hırçınlığıyla ünlü Catherine ve yaşadığı olumsuz koşullar nedeniyle katılaşmış, başkalarına olduğu kadar kendine karşı da acımasız ve nefret dolu olan Heathcliff’in vahşi bir kötülükle körüklenen aşklarının hikâyesini anlatıyor.
Kitabın her sayfasında o nefreti ve kötülüğü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Biz olayları, güçlü bir yerel kadın olan Nelly Dean’in ağzından okuyoruz. Earnshaw'ın evinde büyümüş ve evliliği sırasında Catherine'in hizmetçisi olarak görevde bulunmuş olduğundan, olaylara karşı kesin bir bakış açısına sahiptir. Bize her detayı o veriyor.
Doğaüstü unsurlar romantik edebiyatta kendine sıkça yer bulur. Hayaletler genellikle yaşam ve ölüm arasındaki bulanıklığı simgeler. Uğultulu Tepeler’de de bunu oldukça açık bir şekilde görüyoruz. Tüm bunlar Catherine ve Heathcliff’in aşkları etrafında dönüyor ve bize sunuluyor. Sanırım kitabın en etkileyici yerlerinden bir tanesi de bu.
İşte kitaptan alıntılar:
-“Ruhlarımız her neden yoğrulmuşsa, ikimizinki de aynı.”
-“Hiç kitabınız yok mu?'' dedim. ''Bağışlayın, ama burada kitapsız nasıl yaşayabiliyorsunuz? Kitapları elimden alın, çıldırırım!”
-“Akıllı bir insan için en iyi arkadaş yine kendisidir.” 
Uğultulu Tepeler 
Emily Brontë
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.