“Biz elli yıldır sevme sanatı adındaki bu kitabın iç görüsüne, tesellisine ve verdiği ilhama sahibiz.” Diyor kitabın önsözüne başlarken Peter D. Kramer (Amerikalı psikiyatrist) Ve ekliyor; “Bu kitabın zamana direnebilmesini sağlayan şey nedir?” Zannımca, bu sebep kitabın sevgiyi ve insanın nasıl sevebileceğini anlatıyor olmasıdır. 1956 yılında yayınlanan bu kitapla birlikte Erich Fromm, akademide daha önce hiç işlenmemiş bir konuyu işledi: sevgi. Kitapta Fromm sevgiyi psikolojik, sosyolojik ve felsefik temellerde değerlendiriyor. Fromm’a göre sevmek bir sanattı. Bunu öğrenmek için çabalamak ve araştırmak gerekiyordu. İnsanlar sevmeyi ne kadar iyi başarırlarsa o kadar sağlıklı insan ilişkileri kurabilirlerdi. Fromm’a göre insanın kendini gerçekleştirmesinin en önemli adımlarından biri Sevme Sanatını bilmesiydi. “Sevgi kişiyi diğer insanlardan ayıran duvarlarını yıkan, onu diğerleriyle birleştiren, insanın içindeki etkin güçtür.” Ayrıca iki dünya savaşına da şahit olmuş. Ve kendini aktivist, hümanist ve barış yanlısı olarak tanımlıyordu. Edindiği onca tecrübe ve bir kazancı olmamasına rağmen araştırmaya ve yazmaya verdiği büyük önem onun bu kitabını okunmaya değer kılan sebeplerden biri. Fromm özel hayatında üç evlilik geçirmiş, eş tercihlerinde belli başlı ortak noktaları olan bir insan. Bunlar eşinin güçlü, Zeki ve ilgilendikleri şeylere kendilerini yoğun olarak veren insanlar olmalarıydı. Fromm’un evlilikleri de sevme sanatında olgunlaşmasını sağlamış, bu konuda onu düşünmeye itmiş evlilikler olmuştur. Bu da yine kitabı okunmaya değer kılan sebeplerden biri. Kitap dört bölümden oluşuyor; bir, sevmek bir sanat mıdır? İki, sevgi kuramı. Üç, sevgi ve çağdaş batı toplumunda sevginin yozlaştırılması. Dört, sevginin uygulanması. Fromm kitabın büyük bir bölümünü sevgi kuramını anlatmaya ayırmış; bu bölümde sevginin her çeşidini eleştirmeden, nazik ve eskimeyen bir üslupla anlatıyor. Fromm sevgiyi tanımlarken birden fazla disiplinden yararlanmış, bunların sentezini de okuyucusuna sunmuştur. Örneğin, psikolojiden ve kişilik kuramlarından etkilenen Fromm’a göre insanın kişiliğini anne ve babadan alınan sevgi etkiler. Bu savını savunurken Fromm; anne, baba ve çocuk sevgisini de açıklar. Anne ve çocuk arasındaki sevgiyi ; “Anne sıcaklık, anne yiyecektir, anne güven ve doygunluk sağlayan keyif halidir.” “Annemin sevgisi mutluluktur, barıştır; ona sahip olmak için, onu hak etmek için bir uğraş gerekmez.” cümleler ile açıklar. Baba ve çocuk sevgisini ise; “baba sevgisi koşullu sevgidir. Kural: ‘seni seviyorum çünkü görevini yapıyorsun, çünkü beni seviyorsun.” şeklinde açıklar. Fromm aynı bölümde “kardeşlik sevgisi”nden de bahseder. Fromm’a göre kardeşlik sevgisi dünya üzerindeki en temel sevgidir. “Tüm sevgi çeşitlerinden önce var olan, en temel sevgi kardeşlik sevgisidir. Kardeşlik sevgisi tüm insanları sevmektir. Tek kişiye ait olmaması en büyük özelliğidir.” Erich Fromm aşırı Hümanistliği ile bilinen akademiklerden biridir. Bu bakış açısını bu alıntılardan da anlamak mümkündür. Çok az kitap yazarından çok yaşar. Bu kitap da onlardan biridir. Kitap Fromm’un ölümünden yirmi beş yıl sonra bile birçok dile çevrilmiş ve çok satmaya devam eden kitaplardan biridir. Bence bu sevinilmesi gereken bir durumdur. Çünkü bu kitap özellikle de gençler için oldukça öğretici ve insanı geliştiren bir kitaptır. Şuna eminim ki tek okumayla yetinilmeyen, okuyanların da tekrar okumak için raflardan indireceği kitaplardan biridir. Kitap benim için çok öğretici oldu. Aklımdaki birçok soruya ve hayatımdaki birden çok soruna çözüm üretti. İlerleyen zamanlarda yine ihtiyacım olduğunda veya aklımda sorular olduğunda açıp tekrar tekrar okuyacağım bir kitap olacak.

Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,5bin okunma

··

140 görüntüleme

Kerem Ateş

@Krory ·

06 Ağustos 2022 10:44

Harika bir inceleme olmuş 👏👏👏

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

eylül