Gönderi

Bugünlerde kafama birçok kez takılan bir şey varsa, o da; bizim ülkemizde ve yakın coğrafyamızda bulunan diğer Müslüman ülkelerde her daim dile pelesenk olmuş olan ‘fakirliğin’ üst perdeden biz inanan-insan-lara anlatılan ‘kader’in büyük bir sınama olduğudur. Şayet (adına her ne derseniz deyin) Allah, Tanrı ya da Yüce Yaradan; Dünya insanlarını (özellikle de Müslümanları) açlık ve yoksulluk ile imtihan etmek isteseydi; ne denizde bir tane canlı balık, ne ağaçta bir meyve ne de tarlada bir tane buğday bırakmazdı! Bu çağda, gelmiş olduğumuz şu günlerde yaşamakta olduğumuz ya da daha doğru bir tabirle ifade etmek gerekirse, bizlere dayatılan fakirliğin asıl (müsebbibi) ana sebebi, bugün ki (kirli) siyasî iktidarlar ve onların şakirt yandaşlarıdır… Ne İsveç, ne İzlanda ne de Norveç o sert iklim şartlarında açlıkla, yoklukla ve fakirlikle sınanmıyorlar, ama gelgelelim Türkiye’de ‘X’ bir şehirde yaşayan garip bir vatandaşım bu fakirliği iliklerine kadar hissediyor ve buna da toplumca ya ‘kader’ ya da ‘fıtrat’ diyerek konuyu sineye çekerek kapatıyor. Yanarım, yanarım da bir tek cebinde çocuklarına verecek ya da istediklerini alacak parası olmadığı için kendi asarak intihar eden ana ve babalara yanarım! Hesap günü onlarında hesap sorabilmeleri dileğiyle…
··2 alıntı·
2.347 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.