Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bu saatte uyuyamamanın verdiği sıkıntıyla karalamak istedim biraz. Gözlerim "uyuyalım artık, yeter!" diye isyan ederken hastalıklı bedenim ve daralan ruhum izin vermedi buna. İzlenilen asmr videoları da kâr etmedi. Kendi kendimle konuşurkenki yalnızlığı hissetmemek için burada saçmalamaya karar verdim. Fake bir hesaptan da yapabilirdim ama nasılsa gerek yok buna. İsmimiz, şehrimiz vs biliniyor diye çok da gerçek olduğumuz söylenemez. Arka plana atılan şeyler sanırım çok da arkada kalmıyor. Erteledikçe, yüzleşmedikçe hiç beklediğimiz zamanlarda ya hastalık olarak çıkıyor karşımıza ya da psikolojik birtakım sorunlar... En azından arada bir uğrayan iç sıkıntıları da olabilir. Ya da intiharı es geçip, güçlü bir "hiç var olmama isteği." Sonra ne kadar yalnız ve tek başına olduğunu düşünüp aslında insanlar arasında bir nevi var olmadığın gerçeği... İğreti kahkahalar; birbirine sadece tahammül edilen ama arada hiç sevgi olmayan,  ufak bir üzüntünde dahi zil takıp oynayabilecek ama sanki sana senden de çok üzülüyormuş gibi maske takabilen insan ilişkileri... Zaten geleceğin belirsizken, belki de boğuşmakta olduğun fiziksel, psikolojik, ekonomik vs birçok sıkıntın ve kaygın varken, işleri bu kadar zorlaştırmak niye?  Sizlerle sağlıklı bir yakınlık kuramıyorum çünkü bende bir şeyler eksik. -sanki sizler çok fazlaymışsınız gibi, evet.- "Mezun olabilecek miyim, mezun olduktan sonra ne yapacağım, nerde çalışacağım, üstesinden gelebilecek miyim, yapamazsam ne olacak, hastalıklarım bitecek mi, bitmezse tek başıma nasıl halledebilirim, kendi kendime mi büyütüyorum, hayır büyütmüyorum gerçek bu, evet büyütüyorum bunlar halledilebilecek şeyler, nasıl halledeceğim, herkes nasıl hallediyorsa, herkes nasıl hallediyor, bir fikrim yok zaten bunu bu saatte düşünmek de anlamsız hatta düşünmek anlamsız akışına bırak biraz, onu da bilmiyorum kontrol bende değilse güvensiz hissediyorum, kontrol her zaman sende olamaz zaten bazen akışına bırakmayı öğrenmelisin bırakamadığın için böylesin, bunları ben de biliyorum ama yapabilmem için bilmem yetmiyor, evet harekete geçmelisin, geçemiyorum, şimdi geçme zaten yat uyu, uyuyamıyorum" derkenn... Bir bakmışım ki kitabın aynı sayfasında, bozuk bir plak gibi dolanıp duruyorum. Aynı cümleyi kimbilir kaç kere okudum kendi kendimle konuşurken, bilmiyorum. Ama şundan eminim, zihnim bazen Zeki Demirkubuz filmlerindeki kasvetin içerisinde yaşıyor. Ha bir de, birkaç filminde gördüğüm klişeleşmiş "sürekli açılıp duran bozuk kapılar"... Filmde gıcırdıyorlar mıydı bilmiyorum, zihnimdekiler gıcırdıyor üstelik. Gıcırdayan kapıları sökmeye gidiyorum. youtu.be/fjpgdivWwt0
··
2.687 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.