#Okuduklarımdan #Kitapyorumum #CananTan #Sızı / 166sy Sözün özü: Biz her şeyi yarım yaşadık! Geride kalmış tüm yarımları birleştirip, bütüne varmanın zamanıdır artık.. ------------------------------------------------------------ Bu kez sizlere “SIZI” kitabın tanıtımı ile geldim.. Ünlü astrolog Filiz Özkol'un hayat hikayesini Canan Tan'ın kalemi eşlik ediyor... ------------------------------------------------------------- ➜ Yazarımız Canan Tan’la ilk tanışmam “Pembe Ve Yusuf” ile olmuştu ve kalemine hayran bırakmıştı beni.. ➜ Bu okuduğum 4. Kitabı ve aynı etkiyi bu kitapta yaşayamadım malesef.. Okuduğum bir kaç eserine nazaran zayıf kalmasıyla hayal kırıklığı yaşattı bende, belki de beklentimi yüksek tuttuğum içindir bilemiyorum ➜ Kötü demiyorum elbette sonuçta ortada bir emek var fakat diğer eserlerinin yanında sönük kalmış bana göre.. ➜ SIZI için diyebileceğim ,kısa kısa betimlemeler ve anlatımlar ile ara ara şiirlerinde bizlere eşlik ettiği, çerez tadinda bir eser olması ------------------------------------------------------------- KİTABIMIZIN KONUSUNA şöyle bir baktığımızda ; Gamsız & vicdansız bir baba , gününü gün eden, vurdum duymaz bir çok evlilik yapmış bir anne.. Annesi ve babası hayatta olmasına rağmen yetim ve öksüz bir kız çocuğu.. Doğduktan sonra annesinden zerre kadar sevgi görmeyen hatta ve hatta annesinin emzirmeyi red ettiği itip kaktığı, bir türlü benimsiyemediği ,küçük ve hor gördüğü .. Teyzesi ile anneannesinin sevgi & şefkatiyle büyümüş yaralı genç bir kadın olan Efsun.. Lise yıllarında aşık olup, tüm olumsuzluklara karşın sevdiği ile 7 yıl sonra evlenip iki erkek çocuğu olan... Güzel anne & güzel eş olan Efsun , eşini yıllar sonra bir hastalıktan ötürü kaybetmesi sonucu ölen eşine yıllar boyu sadık ve sadakatle bağlı kalmasını anlatan gerçek bir hikâyenin mini özeti kitap boyunca bizlere eşlik ediyor... --------------------------------------------- KİTAP ALINTILARI Sözün özü, anasının yanında anasız bir çocuktum ben! Bir karış boyuyla kendi kendine yetmeye çabalayan, biçare bir gariban... Hem anası hem babası sağ, ama hem öksüz hem de yetim bir çocuk! "Hiç uçurtma uçurmadım ben Kumdan kaleler yapmadım hiç Sokaklarda oynayamadım Kardan adam yapamadım Çocuğum ben ama Çocukluğumu yaşayamadım." Baba ne kadar sağalamsa Kız o kadar dik durur Baba ne kadar gülerse Kız o kadar hayat seçer Baba ne kadar hayattaysa Kız o kadar yaşar Lâ edrî! Her kimsen söyle... ◉ Ya babasının yüzünü hiç görmemiş, elinin şefkati ni üzerinde hissetmemiş, ama içten içe onun hasretini çekmiş olanlar? ◉ Onlar ne derece dik durur engebeli yamaçlarda? Ne kadar içten gülebilir? Ne kadar hayat saçabilir çevresine? Nasıl yaşayabilir tüm tasalardan uzak? Ve ne kadar mutlu olabilir bu şartlarda? İnsan hiç tanımadığı, yüzünü bile görmediği birini neden özlesin ki? “Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla” diyor Mevlânâ. Acılarıyla derinleşiyor insan, derinleştikçe de anlam kazanıyor. Hayatın anlamı da acı çekmek ve onlara karşı koyabilmek için umarsızca çabalamak değil mi zaten? Hayat dikensiz gül bahçesi değil! O dikenlerle beraber yaşamayı da bilmek gerek. Sevdiğinin yokluğu öylesine acı bir duygu ki, kimsesizliğin, çaresizliğin ayak seslerinden başka hatırını soran yok.Çevrende onun dışında sevdiğin ve seni seven farklı birileri olsa bile garipsin, ıssızsın, çaresizsin, tıpkı benim gibi... Hiçbir yerim kanamamıştı ama yüreğim kan revan içindeydi.Ve bugüne kadar hiç dinmedi o sızılı kanama... ''Teşekkürler hayat! Tüm olumsuzluklarına, çektirdiğin tüm acılara karşın, elimden sımsıkı tuttuğun için. Teşekkürler! Yarattığın sızıların üzerine sağaltıcı merhemi de sürdürdüğün için...''

SızıCanan Tan · Doğan Kitap · 20182,337 okunma

·

143 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.