Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

270 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Umuyorum ki Cumhuriyet’in 100. yaşını kendi 100. yaşın ile kutlarsın Hıfzı Topuz. Allah ömür versin çok güzel yazıların, çalışmaların ve derlemelerin var. Umuyorum ki bunlar unutulmaz, bir gün hak ettikleri değerleri görür. İşte bu çalışmalardan biri olarak da Türk Basın Tarihi inceleniyor. Elimde Mart 1973 yılında yayımlanmış ilk baskısı olması da gurur verici bana. Tanzimat dönemi yani 1831 yılından başlayarak ilerlediğimiz bu eserde aynı zamanda gazeteleri ve yazıları okurken bu yazılardan en değerli ve ilginç bilgileri de öğrenme fırsatımız oluyor. Açıkçası bunca bilgi sonsuza kadar benimle kalmayacak olsa da öğrenmesi keyif verici. Takvimi Vakayi, Ceride-i Havadis, Tercüman-ı Ahval, Tasviri Efkar, Muhbir Gazetesi, İbret Gazetesi, Basiret Gazetesi gibi gazetelerle ilgili sorular ve bilgiler bizlerle oluyor. Agah Efendi, Şinasi, Ali Suavi, Namık Kemal gibi devrin adamlarıyla ilgili sorular da karşımıza çıkıyor. Bunların yanında yaşanan önemli olaylarla ilgili yapılan röportajlar da dikkat çekici. Toplam olarak 7 konu işleniyor ki ana başlıklarla beraber Tanzimat Dönemi, Birinci Meşrutiyet Dönemi, İkinci Meşrutiyet ve Mütareke Dönemi, Kurtuluş Savaşı ve CHP Dönemi, Demokrat Parti Dönemi, Milli Birlik Hükumetleri ve AP Dönemi, Genel Konular olarak ayrılmış bölümler. Biraz daha detaylandırırsak, mesela Takvimi Vakayı yani bizim ilk Türkçe gazetemizin çıkışı çok dikkat çekicidir. Adından evvel yenilikçi ve devrimci yönüyle bilinen Sultan II. Mahmut tarafından çıkarılan bu gazete 11 Mart 1831’de yayımlanmadan evvel düşünelim ki yabancı ülkelerde basının 200 yıllık bir tarihi var. Tabi padişah bunu görünce haliyle teferruatlı bir araştırmaya girişiyor ve yıllık abonelik ücretinin (120 kuruş) dahi düşünüldüğü bir sistem kuruluyor. Bunlar önemli ve dikkat çekici çalışmalar. İlk anlatım konuları ise İç Haberler, Askeri İşler, Dış Haberler, Bilim, Ticaret ve Fiyatlar üzerinden. Ceride-i Havadis gazetesinin anlatıldığı kısım da çok dikkatimi çekenler arasında. Yani hatırladığım kadarıyla şöyle söyleyeyim. William Churchill adında bir tüccar 1836 yılında Kadıköy’de avlanırken bir çocuğu yaralar. Evet çocuğumuz bizim çocuğumuz, diğeri de ülkemizde dış kapının dış mandalının kırılmış plastik çöpü. İşte bu adamın ülkesine verilen sonsuz ve sınırsız ayrıcalıklar neticesinde kendisini İngiliz Elçiliği sayesinde tutuklandığı yerden salınmış, Dışişleri Bakanımız o zaman ki Akif Paşa azledilmiş, çocuğumuzu evladımızı yaralayana da pırlantalı bir nişan, ticaret imtiyazı ve gazete çıkarma izni verilmiş. Şimdi yorum sizin. Ben hakaret etmeyeceğim. Tabi çok fazla konu var ama atalarımdan saydığım, yaptığı her işi onuruyla yapan, Türk yazarlar okuma listemin finalini yapmayı düşündüğüm, büyük duayen, fikir babam Ahmet Mithat Efendi de burada kendine yer ediniyor. Halkın adamı olarak halkın anlayacağı dili savunduğunun anlatıldığı satırlar çok mühim. 82’de bu konuyla alakalı şu örnekli karşılaştırma yapılıyor. “Devletimizin himematı mahsusei terakki pervanesi” deyince kim anlar? Bunun için insanların yaşını bahane etmenin, fosil veya dinozor gibi hakaret etmenin anlamı da yok çünkü o günün insanları da bu dili anlamıyorlar. Bunun yerine Ahmet Mithat ise “Daima ilerlemeye çalışan devletimizin himmet ve gayreti” diyerek daha anlaşılır bir dil kullanıyor. Hepimize bereketli bir Cuma, mutlu bir hafta sonu, bol keyifli okumalar dilerim..
100 Soruda Türk Basın Tarihi
100 Soruda Türk Basın TarihiHıfzı Topuz · Gerçek Yayınevi · 197316 okunma
·
222 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.