Günlük yaşamda en çok kediler ve köpeklerle haşır neşiriz. Onların bazı olay ve durumlara tepkiler verdiğini, yer yer karakteristik özellikler gösterdiklerini, hastalandıklarında az yediklerini, uyurken rahatsız edilmekten hoşlanmadıklarını ve daha birçoğunu biliriz. Peki ya diğer hayvanlar? Bir inek, koyun, tavuk ya da henüz keşfedilmemiş diğer canlılar buna dahil edilebilir mi? Rosamund Young bize bunun geçerliliğini çiftlik hayvanları üzerinden öyle hoş bir şekilde anlatmış ki, kayıtsız kalabilmeniz neredeyse imkansız… İngiltere’deki Kite’s Nite çiftliği 1950’lerde Young ailesi tarafından işletilmeye başlanmıştı. Henüz organik kelimesi ortada yokken onlar organik çiftliği hayata geçirmişlerdi. Endüstriyel çiftçiliğe karşılık hayvanlara birey olarak yaklaşmayı tercih etmişlerdi. Evet, birey! Çünkü hayvanları birey olarak tanırsanız, onların gizli hayatlarını keşfedebilirsiniz. Kitap, Young ailesinin kızı Rosamund tarafından kaleme alınmış. Başlangıçta ineklerin bir soyağacı bulunuyor. Herbiri adeta belli bir kimliğe sahip. Şişman Şapkalı, Altın Boneli, Mavi Şeytan bu soyağacının üyelerinden bazıları. Rosamund ineklerden bahsederken kişi zamirlerini kullanıyor, anlattığı hikayelerde karakterlerin eylemlerini kendisi yorumluyor. Buzağılayan Nell’in doğum anında yardım isteyen bakışları, anneanne Altın Nell’in torununu beklerken kızına verdiği destek, ölmeden önce buzağısına iyi bakılacağına dair çiftlik sahiplerinden söz isteyen Şişman Şapkalı 2’nin duygu dolu bakışları ve daha nicesi bu kitabın sayfalarında saklı. Sadece inekler değil tavuklar, koyunlar ve domuzlar da… Young ailesi tıpkı bir insan gibi bir hayvanın da beslenme şeklinin onun mutluluğunu, sağlığını etkileyeceğini biliyordu. İnsanların bebeklerine gösterdikleri özeni onlar da buzağılara gösterdi. Çiftlik hayvanlarına kafeslere, ahırlara tıkmadan otomatik bir düzenin parçası olmadan özgürce gezip beslenebilecekleri bir yuva yaratmışlardı. Ve hepsinin sütünün tadını ayırt edebilecek kadar onları iyi tanıyorlardı. Bunlar şu an ütopik geliyor farkındayım. Hayvanlarla duygusal bağ kurmayı başarabilen herkes bu kitabı okumalı. Özellikle çiftlik hayvanları hakkında bilinçlenmek istiyorsanız hiç durmayın derim. Bu kitap bilimsel bir incelemeyi değil, hayvanları birey olarak kabul eden ve ona göre davranan bir çiftlik sahibinin duygu dolu ve sevecen görüşlerini içeriyor. Bir daha inek gördüğümde onun hareketlerine anlamsızca bakmayacağım, bakışlarına duyarsız kalmayacağım. Çünkü inekler de gücenebilir… İletişim kurabilir, nazik ya da saldırgan olabilir. İnatçı yahut bilge bile olabilir. Ve onlar da birbirini sever. Biz de tüm canlıları sevelim… Keyifli okumalar. “Hayvanlar ancak insan eliyle mutsuz olurlar’” W. H. Hudson

İneklerin Gizli HayatıRosamund Young · Domingo Yayınevi · 2018104 okunma

·

91 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.