Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yazarın
Hazreti Muhammed
Hazreti Muhammed
kitabını okuduktan sonra itiraflarım kitabını da okumak istiyordum. Değerli bir arkadaşın hediyesi okumama vesile oldu. Allah ondan razı olsun. Gelelim kitabın içeriğine: Yazarın hayatının büyük bir döneminde arayış ve psikolojik boşlukta olduğunu çok net olarak anlayabiliriz. Yazar gençlik döneminden itibaren uzun bir süre yaşamın anlamının ne olduğunu Kendine sormuş ve buna cevap bulabilmek için de birçok alanda araştırmalar yapmıştır. Yazarın Edebiyat, Sanat, Felsefe, Bilim v.s alanlarda yaptığı araştırmalarda yaşamın anlamına dair kendini doyuramadığını, kendine sorduğu şu sorularla anlıyoruz: "Bir şeyi gözden kaçırmış olabilir miyim? Ya da anlamadığım bir şey mi var?" "Bu mutsuzluk durumunun herkes için ortak olması mümkün değil mi?" Bir türlü istediği cevapları bulamayan yazar, onu ümitsizliğe sürükleyen tek bilgi olan hayatın anlamsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Fakat ömrünü bu arayışa adayan yazar, onu tatmin etmeyen bu sonuca ve içindeki, kafasındaki sorulara boyun eğmeyecektir. Bu durum onun için bir şaka veya bir oyun değildir. Onun için artık ölüm kalım meselesidir. Yıllarca yaşamın anlamı ile ilgili kendine sorduğu soruların bilginin temeli olduğu ve suçlanması gerekenin sorular veya soruları soranın değil; bu sorunlara cevap veremeyen bilimin olduğu sonucuna varmıştır. Bu arayış, belirsizlik ve boşluk onu Ellili yaşlarında intiharı düşünecek duruma sürüklemiştir. Bu arayış döneminde Hristiyanlıktan uzaklaşmış; bunun sebebi olarak da, iddia ettikleri ilkelere göre bir hayat yaşamıyor olmalarına bağlamıştır. Yazarın arayış serüveninde benim dikkatimi çeken önemli bir durum ise, aynı Hristiyan inancına sahip olan halkın burjuva ve fakir işçi kesim olarak sınıflandırarak inançlarını farklı yaşıyor olmalarıydı. Tıpkı günümüz İslamı'nın yaşandığı gibi! Halkın burjuva kısmı inançlarına uyuşmayan bir hayat sürerken ; halkın fakir ve işçi kısmı hayatlarını inançlarına göre yaşamaktaydı. Tolstoy bu sınıfın burjuva kesiminde yer aldığı için yolunu kaybetme sebebini bulunduğu sınıfın yaşamış olduğu kötü hayata bağlamaktadır. Fakir ve işçi kesimin inançlarına bağlı bir hayat yaşadıklarını görünce, yaşamın kötü ve anlamsız olmadığını anlamıştır. Ve hayatı anlamak için mantığın gücünü doğru kullanmanın gerektiğini fark etmiştir. Tolstoy bu arayışta kendini ifade ettiği etkileyici bir cümlede şunları söylemiştir: "Tanrı'ya inandığım sürece yaşıyorum, onu unuttuğumda ve ona inanmadığımda, ölüyorum. Bu ölüp ölüp dirilmeler de neyin nesiydi? Tanrı' nın varlığına olan inancımı kaybettiğimde, yaşamıyordum. Bir gidip bir gelen umudum olmasaydı, kendimi uzun zaman önce öldürürdüm." Velhasılıkelam yarım asır boyunca Tanrı' yı buluncaya kadar yaşamış olduğu hayatı "boş bir hayat" olarak tanımlayan yazarın bu kitabını okuduktan sonra
Hazreti Muhammed
Hazreti Muhammed
kitabını da okumanızı öneririm. İslam dinini seçip Müslüman oldu mu bilemiyorum lakin bu kitabı okuduktan sonra İslam'a ve Allah' a yaklaşmış olduğunu söyleyebilirim. Keyifli okumalar. :)
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Zeplin Kitap · 201922,9bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
5,5bin görüntüleme
Elif okurunun profil resmi
Tolstoy hristiyan kilisesi tarafından aforoz edilmiştir. Ayrıca Rus devleti ve din adamları tarafından düşman bellenmiştir. Bunun sebebi inançlarına uygun bir hayat sürmemeleri ve Tolstoy aradığı erdemlere karşılık bulamamasıdır.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Burkig okurunun profil resmi
Teşekkürler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.