Rusya'da çar rejiminin ağır baskı ve şiddet politikalarının acımasızca sürdürüldüğü bir dönemde eserlerini veren Lermontov'un, Özgürlüğün Son Oğlu'nda yarım bıraktıkları hariç toplam 20 poeması yer almaktadır. Annesini üç yaşındayken kaybeden Lermontov'un anneannesiyle küçük bir kasabada, doğayla ve sıradan insanlarla birlikte yaşaması, halk şarkılarına, gelenek ve göreneklerine ilgi duymasına, köylü isyancıların hikaye ve efsanelerini dinlemesine vesile olmuştur. Ayrıca çocukluk yıllarında anneannesiyle birlikte Kafkasya'ya yaptığı yolculuklarda Kafkasya'nın büyülü güzelliğinden de derinden etkilenmiştir. Lermontov'un etkilendiği tüm bu duyguların yansımalarını şiirlerinde ve poemalarında da hissetmek mümkündür. Okul yıllarında Byron, Shakespeare, Schiller ve Puşkin okuyan Lermontov, Byron'un romantizminin etkileriyle birlikte Puşkin'e öykünerek Çerkezler, Kafkas Tutsağı ve Korsan poemalarını bu dönemde yazmıştır. Poemalarında genellikle özgürlük, yurt sevgisi, yalnızlık, yiğitlik ve kahramanlık, sosyal adaletsizliğe, köleliğe ve kilisenin katı kurallarına karşı protesto gibi temalara yer vermiştir. Poemalarının en seçkin örneklerinden biri olan ve fantastik imgelerin yoğun biçimde kullanıldığı "İblis" adlı poemasına 15 yaşında başlayan Lermontov, İblis'i 9 yılda tamamlamıştır. YYK Kazım Taşkent Serisi'nden Kayhan Yükseler'in çevirisiyle okuduğum poemaları çok sevdim ve bitmesini hiç istemedim açıkçası. Keşke Puşkin ve Lermontov daha uzun yaşasaydı da daha çok poema okuyabilme şansımız olsaydı diye düşünüyorum. Rus klasiklerini sevip farklı bir tür denemek isteyenler için kesinlikle tavsiye ederim.

Özgürlüğün Son OğluMihail Yuryeviç Lermontov · Yapı Kredi Yayınları · 202079 okunma

·

414 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.