Gönderi

152 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Buket Uzuner'le daha önce romanlarıyla tanışmıştım. O yüzden diline az biraz aşinaydım. Ama tabii Ayın En Çıplak Günü kitabıyla tür olarak farklı bir pencereden bakmış oldum yazara. İçinde toplam dokuz öykü bulunan bu kitapta net bir konudan bahsetmek olmaz sizin de bildiğiniz gibi. O yüzden bu kitabı anımsadığımda ilk aklıma gelen ve bende de en çok yer edinen öyküsünden bahsetmek isterim. Elbette ki herkes gibi bende ilk hikayeyi sevdim, çünkü kitabı okumaya devam ettirmeme yardımcı olacak kadar vurucuydu. Fakat "St. Petersburg'da Feodor Diye Biri" adlı hikaye nedense yazara karşı daha bir yakınlık kurduğum hikayelerden oldu. Buket Uzuner, Yekta Kopan ve diğer yazarların bu Dostoyevski sevdasının her geçen gün başka başka kanallarla karşıma geliyor olması, Dostoyevski'ye başlamam için bir mesaj mıdır acaba diye düşünmeden edemiyorum. :) Sözün özü, Buket Uzuner'in bu öyküleri bana çok iyi geldi. Bu öykü kitabı yayınlanan ikinci eseri olduğundan dolayı dili diğer olgunluk eserlerine göre bana kalırsa bir tık klasik bir çizgideydi, ara ara o aşina olduğum anlatımını görsem de tam olarak oturmuş değildi. Ama buna rağmen severek okuduğum bir öykü kitabı oldu, eğer sizde öykü ihtiyacındaysanız ya da yazarla tanışmayı istiyorsanız gönül rahatlığıyla öneririm.
Ayın En Çıplak Günü
Ayın En Çıplak GünüBuket Uzuner · Remzi Kitabevi · 2000844 okunma
·
142 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.