Bizim ahşap evimizin kapısı Kastamonu'da
iki kanatlıydı. Biri hep kapalı dururdu
kanatların ardında demir dayak.
Gece olur
karanlığın haşyetinden kapanırdı tek kanat.
Boyasızdı tahta kapı
bu yanıyla güvenirdim ona.
Yıl elli üç. Üçteyim. Dövüşmek üzereyken bir yaşıtımla
Malenkof! diye bağırmışım öfkeden patlayarak
zavallı arkadaşım
hiçbir şey anlaşılmayan bu telâffuz karşısında
şaşırıp kaçtı bağıra ağlaya.
bir kanadı açılmayan
Sonra kızlar geldi boyasız kapının önündeki
betonda rond yaptılar ve raspa oynadılar: Raspa raspa ras
Kore'ye mektup yas.