İçerikten ziyade bende kalanlara dair
Bir davranışın alışkanlık haline gelmesi için 21 gün gerektiği ifade edilir. Bu bilgiden hareketle Monte Cristo Kontu ile 40 gün geçirdiğimi düşünürsek kurmacanın bende bir hayli içselleşmiş olduğunu söyleyebilirim. Bir dönüşüm romanı olarak adlandırabileceğim Monte Cristo Kontu, ilk sayfadan son sayfasına değin sürükleyiciliğini koruyan bir eser. Kitap iki ciltten oluştuğu için cüssesinin ilk etapta göz korkutucu olduğu düşünülebilir ancak birkaç sayfa okunduktan sonra elinizde bir broşür karıştıyormuş hissiyatıyla kitabın akışına kendinizi kaptırıp bin kusür sayfanın varlığını unutuveriyorsunuz.
Kitap, çok standart bir başlangıç ile başlıyor ve sonrasında kitaptaki olay örgüsünün her ilmeğinde sizin tahminleriniz devreye giriyor ve yazarın tercihinin sizin tahminlerinizle ne kadar örtüştüğünü görmek için ilerliyorsunuz. Makul tahminler veya okur olarak kendinizi şımartacağınız kurmacalar düşünüyorken şaşıracağınız olay akışlarıyla karşılaşınca Alexandre Dumas’yı karşınıza alıp “Teşekkür ederim üstat, bu lezzeti ve heyecanı okurlarınıza yaşattığınız için.” demekten kendinizi alamıyorsunuz. Ben; yazarla “Siyah Lâle” kitabıyla tanışmıştım, kitap hâlâ muhtevası ve üslubuyla benim enlerimdendir. Arkadaşlarımdan, öğrencilerimden şimdiye kadar tavsiye edip de Siyah Lâle hakkında olumsuz dönüş aldığım kimseye rastlamadım. Önceden bu kadar olumlu hissettiğim bir kalem olmasına rağmen Monte Cristo Kontu’yu bu hissiyatımın gölgesinde okumak istemedim ve kitabı okurken yeni bir keşif gibi okuyup beni ne derece etkileyebileceğini sınamak istedim. Nihayetinde şunu diyebilirim: Siyah Lâle ile gönlümde taht kuran yazar, bu kitabıyla gönlümdeki tahtının sarayını inşa etti. Genellikle okuma kitaplarımı seçip inceleyerek okurum, okuduklarımın çoğundan da zevk alıp memnun kalırım ama üslubu ve içeriğiyle aynı derecede beni etkileyeni sayılıdır; Alexandre Dumas’nın bu iki kitabından sonra kendisinin benim için garanti yazarlarımdan biri olduğunu artık rahatlıkla söyleyebilirim.
Kitabın genel seyri güzel olmakla birlikte ana olayları destekleyen bazı yardımcı olaylar çok etkileyici yerleştirilmiş. Bunun en güzel örneği: Hayde ve ailesinin hikâyesi.
Osmanlı-Yunan Harbi sırasında Tepedelenli Ali Paşa ile bir Fransız subayı arasında geçenleri gerçeklikten ilham alarak kitabın ana olaylarından biriyle ilişkilendirmesini; detaylara inildiğinde ise gerçeklikle örtüşen ve kitapta ismi de zikredilen Tepedelenli Ali Paşa’nın ailesine, Yunan asıllı eşi Vasiliki’ye kadar yer verilmesi kısmını olaya kattığı aksiyonellikten ötürü beğendim. Daha nice beğendiğim noktaları olmasına rağmen kitabın içeriğinden çok bendeki etkisini paylaşmayı yeğlediğimden ve detaylarla yoğrulmuş bir eserin sürprizlerini, etkileyiciliğini yitirmesini istemediğimden olay örgüsüne dair daha fazla bir açıklamayı tercih etmiyorum.
Okurken isimleri ve birtakım olayları not alabileceğiniz bir defteri yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederim. Bu uzun ve keyifli yolculukta isimlere ve akışa alışana kadar ara ara bakmanızda faydalı olacağı kanaatindeyim. Kitabın güzel, doyurucu bir klasik olduğunu düşünüyorum ve kitabı memnuniyetle tavsiye ediyorum. :))
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım) 
Alexandre Dumas
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,9bin okunma
·
272 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.