Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

BEĞENDİĞINİZ BÖLUMLERI YORUMA YAZAR MISINIZ?
Beynimin arka sokaklarında yeni bir şeyler olmaya başladı. Önünü alamadığım bir sona doğru gidiyor beynim. Koşmaktan soluğumun kesildiğini hissedebiliyorum, belki de tek hissettiğim şeyin bu olduğunu anlıyorum zamanla. Bana baktığın da gördüğün siluetin sana git gide yabancı gelmesine aldırış etme, nasılsa zamanla kendimi tarihe gömeceğim. Belki zamanla değerlenir sana söylemek istediklerim, söylemekten çekindiklerim,söylemeye cesaret edemediklerim. Parmaklarımın arasında tuttuğum şu saç teline verdiğim değeri, evimdeki kediye, beynimdeki hücrelere vermiyorum. Ne zaman seni düşünmek gibi bir intihara girişsem beynime yeni bir kurşun yemiş bulunuyorum. Yığılmıyorum hayır, olduğum yerde kalmakla belki de en doğrusunu yaptığımı düşünüyorum. Sana doğru yürüdüğümü hayal ettiğim her an, kendimi yerde buluyorum sadece, sadece kendimi yerde bulduğum tek düşüncenin, tek düşünme eyleminin bu olduğunu gözler önüne seriyorum. Ama inan bana önüne serdiğim bu bedenin, ölüme doğru gidişini seyretmek kadar korkunç bir düşünce daha varsa, seni bir daha görememektir. Seni bir daha göremeyeceğim diye aklım kafatasıma sığmıyor, ellerim gereğinden fazla titremeye ve kalbimin ritmindeki dengesizlik bir dağ gibi, bir ova gibi dümdüz oluyor, bazen bu düzlüğü depremlere benzetiyorum, çünkü; kalbim seni ne zaman düşünse hep bir inişe doğru gittiğini ve bu inişlerin hiç çıkışları olmadığını görüyorum. Farkında olmadan kendimi uçurumdan itiyorum da, aşağı son sürat inerken düşündüğüm tek şeyin kendi kendimi neden ittiğim mi oluyor yoksa itmek istediğim mi? Aklım almıyor. Kapana kısılmış bir şekilde kendi kafesimi kırmaya çalışırken kendime zarar veriyorum sadece. İnsan kendi kafesinden nasıl çıkabilir ki, kendi istemezse? Sen gözlerimde en değerli hazinesin, seni bulmak değil benim amacım, seni zarar vermeden, seni incitmeden, kendini gizlediğin o topraktan söküp almak. Belki bu yüzden tırnaklarımla kazıdığım seni, parmak uçlarımı hissetmeyerek çıkarmaya çalışıyorum. Ellerim karıncalanıyor, ellim çok karıncalanıyor, ellerim, yok! Olmadığı için yeniden denemek gerekir ya bazen, kendine ikinci bir hak tanımak gerekir ya sanki yenilgiyi kabul etmiyormuş gibi, bende kendime ikinci hakkı tanıyorum. Halbuki, ben ne sana ulaşabilmişim, ne seni kurtarabilmişim iç yangınımdan, ne de kendimi kendimden sıyırabilmişim. Hak tanısam, itiraz etsem, bağırsam, ne fayda? Sen yüzünü bana dönmüyorsun, ben rüzgardan yüzünü kapatan saçlarına bakmakla yetiniyorum. Belki diyorum, rüzgardır, bakmasına engel olan, mani olan… Avuttuğum bilmem kaçıncı günün ardından, kendimi yine kandırmakla meşgul olmakla birlikte, yine kendimi kendimle yenmeye çalışıyorum. Bak bana, mağlubiyet yanı başımda durmuş, kendime yeni inşa ettiğim çaresizliğime bakıyor. Ben, kendimi kurtaramıyorum ki kendimden, parmaklarım sana ulaşsın, gözlerim sana ulaşsın, avuç içlerim, sana ulaşsın… Ali Haydar GENÇ
··
19 görüntüleme
Buzul okurunun profil resmi
Sana doğru yürüdüğümü hayal ettiğim her an, kendimi yerde buluyorum sadece
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.