Tanımlama politikaları, bir felsefe olarak egemen olmak için iktidarı dayatmaz; daha çok dayatma (şiddet), muhafaza (realizm) ve zafer (tarih) formunda hakikati takip eden egemenlik toplumunun süregelen varoluşu için işlev görür. Metafizik açıdan sınırlı bu politik sistemler toplumun kendisini hakikate, yani zayıfa karşı güçlünün yanında yer alan mevcut paradigmaya göre yönetmesi gerektiğini savunur. Yalnızca güçlüler hakikati belirler, çünkü bunu bilebilecek, uygulayabilecek ve
dayatabilecek araçlara sahip olanlar sadece onlardır.