Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

520 syf.
·
Puan vermedi
Martin Eden
Spoiler içerir.. Uzun zaman önce okumuş olduğum, geçen gün arkadaşım sayesinde tekrar hatırladığım ve inceleme kısmında yazmam gerektiğini düşündüğüm her ne kadar kitap kurdu olmasam da zevkle okuduğum romanlardan biri Martin Eden. Kesinlikle bir aşk romanı olmayan Jack London eseri. Sosyal sınıfları irdeleyen, insana binlerce sorular sorduran, ve gerçek menzilin ne olduğunu sorgulatan muhteşem roman. Eden farklıydı ve bu farklılığının bedelini ödemek yerine kendi sonunu hazırlayacak kadar da güçlü bir karakter. Ruth romanda bir araç olarak kullanıldı. Martinin kendini değiştirmesi, içindeki cevheri ortaya çıkarması ve yolunu bulması için bir hedefe ihtiyacı vardı; Ruth onun için mutlak bir hedefti. Bu yola baş koyduğundan kısa bir müddet sonra artık değişimi Rutha kavuşmak için değil edebiyata olan aşkı için yapmaya başladı. Okurken Martin için içiniz sızlar zaman zaman, ama Rutha hayranlık duymazsınız. Hatta bir çok bölümünde Martin'in benliğinde yarattığı kutsal kadının yazar tarafından betimlenmediğine şahit olursunuz. Roman ilerledikçe Martin'in Ruth'a kavuşmasını değil, edebiyattaki yükselişini görmek istersiniz içten içe. Zengin olduktan sonra etrafındakilere para saçması, bütün roman boyunca bireyci olan Eden karakterinin özünde sosyalist olduğunu göstermez. Aksine adam tutarlı bir biçimde bireycidir. Neden? Çünkü yardım ettiklerinin hayalleri vardır. Çiftlik sahibi olmak, işçilerinin iyi şartlarda çalıştığı bir çamaşırhane sahibi olmak, kapitalist düzende yükselmek isteyen kız kardeşinin kocasının dükkanını büyütme hayalleri falan vs.. Peki Eden bireyciyse neden bu paraları başkalarının hayalleri yerine kendi hayalleri icin kullanmıyor? Çünkü artık o hayallerini tüketmiş bir bireycidir. Sıradan bir insanken aşka inanıyordu ve bunun için herşeyi yapabilirdi, yaptı da. Ama sevdiğinin bir tanrıça değil de her kadın gibi çevresinin ahlak kurallarına bağlı, kendine sosyal bir statü isteyen, güçe tapan bir kadın olduğunu görünce destek alacağı birşey kalmadı. Topluma döndü daha sonra, fakat yığınların bayağılığı artık onu tiksindiriyordu. Arkadaşının mükemmel sanatını bile nasıl beş paralık ettiklerini gördü. Eserlerini daha önce yazmış olduğu halde, o kendisi hiç değişmediği halde, insanlarin gözünde bir anda nasıl yükseldiğini gördü. Bunlar da insanların değer yargılarının değersiz ve gerçekdışı olduğunu gösteriyordu. Yine dayanacak birşey bulamadı. Son bir umutla eskiden ait olduğu sınıfa geri dönmeye çalıştığı sahne müthiş bir sembolizmdi. Ama artık o bireycilikte çok ileri gitmiştir, ait oldugu bir sınıf kalmamıştır, o kendi sınıfıdır. bunu gorur ve bir stoaci gibi, boşuna uğraşıp acı çekmekten vazgeçer....
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,8bin okunma
··
3.844 görüntüleme
Ferhan okurunun profil resmi
Okuyacağım kitaplar içinde. Kitaplığımda ama daha okumadım 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.