Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gelgelelim Romantikler estetik sorunlarına dönüş yaptıklarında,felsefede Kantçı söylemin hâkimiyetine meydan okundu.Burada en öne çıkan figür,eleştiriyi tarihe içkin olarak ele alan,Kant'ın ayrımının aksine,birbirinden ayırt edilmemesi gereken şeyler olduğunu söyleyen,Hegel'di.Hegel,ikisinin de gerçeğin diyalektik bileşenleri-gelişen"kendilik"ile oluş süreci içindeki dünyanın çatışan parçaları-olduğunu idda ediyordu.Hegelciler bu yolla Kantçı epistemoloji disiplinini bertaraf ettiler.Eleştirek teorinin kendisinin -kamusal eleştiri eyleminin toplumsal gerçekliğin bir parçası olduğu yönündeki Marksist vecize bu hareketten çıktı.Marx'ın mevcut dünyayı çatışmaların tanımladığına dair kullandığı Hegelci öncül,onu bu çatışmaların ortadan kaldırılmasının yeni felsefi yorumlamalarla değil gerçekliğin kendisinin pratik dönüşümüyle mümkün olduğu yönündeki anti-Hegelci sonuca götürdü.Dönüşecek olan gerçeklik,ahlaki değil politik-ekonomikti.Hızlı biçimde sanayileşen dünyada,eleştiri ve devrimci şiddet artık birbirlerine alternatif olarak değil,sınıf savaşının birbirlerini tamamlayıcı parçaları olarak görüyorlardı Eleştirel siyasetin çağırdığı ise örgütlü işçi sınıfı hareketlerinin siyasetiydi.
·
223 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.