Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

412 syf.
5/10 puan verdi
Öncelikle kitap ciddi bir emekle yazılmış ve çok güzel bilgiler içeren bir eser fakat yazar evrime veya dine yönelik bilgiler veya eleştiriler vermeye başlayınca kitabın tüm güzelliği ölüyor çünkü İsrailli yazar kendi dini hariç popüler dinlere eleştiri getirerek zaten taraflı olduğunun sinyalini veriyordu fakat evrim ve din başta olmak üzere çoğu konuda taraflı yanlış ve mantıktan uzak bilgiler veriyor aşağıda da tüm bu iddialarımı kitaptan örneklerle göstereceğim bu örnekler bazen evrimin kendisi için de yazar için de olacak yani yalnızca yazarı değil verdiği evrimsel bilgilere dayanarak evrimi de eleştireceğim bu arada ben teistik evrime inanan biriyim evrimi eleştiriyor olmam tamamen mantıksız geldiği yerlerden ve istismar edilmeye çalışılan yerleri göstermek içindir. - 2.5 milyon yıl önce alet yapabilecek derecede gelişmiş olduğumuzu savunuyor soruyorum o zaman 2.5 milyon yıl öncesinden alet yapabilecek kapasiteye sahipsek başımızı sokabilecek korunacağımız ev de inşa etmeliydik veya herhangi bir yapı da inşa etmeliydik neden ulaşabildiğimiz ilk yapının yılı 12 bin yıl (civarı) öncesine dayanıyor? 2.5 milyon yıldır yapabilecek kapasitemiz olmasına rağmen yapmadık veya yaptığımız hiçbir yapıyı bulamadık mı? Yani iddia edilen modern insanın yaşı yanlıştır. Sayfa 24 - "Sapiens ve neanderteller birbirine ilgi duymuyordu neanderteller ölünce o ırk da yok oldu Sapiensler yaşadı" diyor oysa ki hayvanlar aynı türü bırak farklı türle aile içi bireylerle de ilişki yaşar doğanın ahlak kuralları yoktur. Sayfa 30 - Yazar devamında Homo soloensis Homo denisova cüce insanlar gibi türlerin de bu sebepten veya sapienslerin farklı atalarına tahammülü olmamasından dolayı bu atalarını tamamen yok etmiş diyor bu garip iddia da "günümüzde maymunun türünden gelmiş insanın onlarca yüzlerce yaşayan ara formu olmak zorundadır" argümanına karşılık üretiyor bunu şahsi olarak üretmiyor çoğu evrimci zaten böyle söylüyor fakat bu kurgusal hikaye mantıksızlıklar içerisinde yüzüyor. Çünkü Neanderteller dahil olmak üzere bizden daha güçlü atalarımız var bir canlı bir canlıyı ortadan kaldıracaksa bu Neanderteller olmalıdır onlar daha güçlüdür buna da karşılık olarak "güçlüydü ama zeki değildi" diyorlar oysa ki bu iddia mantıksızdır kurgusal hikayeyi mantıklı kılmak için çelişkili bir yalandır çünkü Neanderteller İnsan türüdür yani zeki insan türüydü insan kadar zeki değildi desek bile savaşacak plan yapacak toplu harekete geçebilecek zekaları mevcuttu ayrıca son insan türü olan bizlerin diğer tüm atalarımızı öldürdüğü veya yerine geçme teorisiyle onlara ilgi duymayıp çifttleşemediği için üremediği iddiası bilim kisvesi altında olmasaydı gerçekten inanır mıydınız? Bkz.Doğanın ahlak kuralı olmaması. Yani bu kısımda anlatılan hiçbir şey inandırıcı gelmedi hâlâ şu cümle daha mantıklı ve tarafsız duruyor; "Evrimleşmiş insan son haline gelinceye kadar arkasında çok fazla ara form bırakmış olması lazım bunlardan hiçbirinin şu an yaşamamış olması garip ve yalnızca insan evrimleşmedi evrimleşen tüm canlıların evrimleştiğine dair her canlının neredeyse yaşayan ara formlarına da canlı bir şekilde görmemiz evrim iddiasını daha güçlü kılabilirdi bunların olmaması ve olmamasının sebebi de mantıklı bir zemine oturtulmaması evrim iddiasının tamamiyle kabullenmeye olanak sağlamıyor." Sayfa 33 - "Neden düşünürüz en iyi şekilde konuşup planlar yaparız hatırlarız depolarız diğerlerinden daha iyiyiz çünkü beyin mutasyon geçirdi bu sadece sapienste oldu bundan dolayı en iyi biz sayılırız" diyor bunun mantıklı gelip gelmemesi size kalmış. Sayfa 37 -Yazar "Türümüz çok eşlidir" diyor bence de bilimsel anlamda öyledir fakat bazı hayvan türleri de dahil olmakla birlikte insan türümüz ahlaki açıdan tek eşli olmamız gerektiğini hatta 2.eş olayına giren partnerini hoş karşılamıyor hatta bazen öldürebiliyor buna da "aldatma" diyoruz. Evrimsel açıdan türün tek amacı üremek ve neslini devam ettirmek bu yolda fazla partner fazla çocuk demektir hatta erken boşalma da buna bağlanır çok çocuk imkanı olduğu için avantaj sağlıyor peki insan neden evrimsel işleyişin tam tersine evrimleşmiştir? Tek eşliliğin sebebi din mi? O zaman insanlar neden evrimsel işleyişin tam tersine göre kuralları olan dinler icat etmiştir? Neden kıskanırız? Genel anlamda çoğumuz eşimizi paylaşmayız neden bağlı kalırız? Doğada tabiri caizse daldan dala atlama eylemi mevcutken çoğu insan neden tam tersi eğilimdedir? Ayrıca evet insan da daldan dala atlamak isteyebilir yapanlar da var fakat bu tamamen nefsi bir problemdir Tanrı imtihan dünyasında olan insanın cinsel hazzını elinden almadı veya tek eşli olacak bir şekilde yaratmadı iki hissi de koydu içine hem tek kadınla yaşayıp ona ihanet etmeden güzellik içinde ona bağlanıp yaşamak hem de bir kişiye bağlanmadan yalnızca cinsel ihtiyaçlarını gidermek için günlük ilişkiler yaşama düşüncesi de içinde olmuştur. Mesela insan merhametli bir canlıdır fakat aynı şekilde acımasız da olabilir cinsel seçim de böyledir karar özgür irade ile alakalıdır. Fakat evrimsel açıdan böyle bir şey söyleyemeyiz evrime göre hareket etmesi gereken tüm canlılar evrimsel doğru denilecek hareketlerle yaşamalıdır fakat bunun tam tersinde olan günümüzdeki durum olayları yalnızca evrim ile açıklamayı olanaksız kılmıştır. Yani bu tür davranışlarımız yalnızca evrimsel sürecin bir sonucu olduğumuzu değil insana ahlaki sınırlamalar da koyan bir yaratıcının olduğunu gösterir bkz. Merhamet,utanma duygusu, çıplaklık Sayfa 44 - Tarım devrimi yani tarım ürünleri Avustralya,Alaska veya Güney Afrika gibi yerlerde olmamasının sebebi çoğu hayvan ve bitkinin evcilleştirilemez olmasıymış "mantarlar evcilleştirilmek için fazla güvensiz hayvanlar ise fazla vahşi" diyor tüm tarımı mantara bağlaması komik olmuş. Sayfa 78 - "Erkekler biyolojik olarak kadının görevinin cinsel birliktelik olduğunu söylüyor bu yanlış" demiş bence de öyle yanlış ama yazar devamında "eşcinsel ilişki ensest ilişki vs biyolojik olarak normaldir" diyor bu tutumunu erkekler kadınları yalnızca cinsel birliktelik için kullandığında neden sergileyemiyor? Bu neden yanlış oluyor? Doğaya göre güçlü olan hükmediyorsa ve biyolojik olarak da türün en önemli görevi üremek ve neslini devam ettirmekse güçlü olan erkeğin baskın olması ve biyolojik emri uygulaması neden yanlış olsun? Bakın ataerkil düşünce yapısına sahip değilim elbette kadının da görevinin bu olduğunu iddia etmiyorum fakat yazar kadınlara yaranmak için ne yazık ki ataerkil toplumlarda ezilmiş kadını yüceltmek için mantıksız konuşmuş çünkü olay eşcinselliğe gelince doğayı baz alıyor "doğada bu var doğa böyle işliyor" diyor peki haklısın da konu erkeğin kadına hakimiyet kurmuş olduğuna gelince de neden yanlış buluyorsun? Oysa ki doğaya göre güçlü olan hayatta kalır güçsüz olan elenir söz sahibi güçlü olandır bir engelli bireyin ne yazık ki elenmesi yani ölmesi normal bir durumdur aynı şekilde kadın da eğer ki erkekten güçsüz ise erkek ona karşı hakimiyet kurmuşsa onu istediği gibi kullanabilir evrimsel açıdan eşcinselliğe doğal gözüyle baktıysak buna da bakmalıyız! İşte ateistik evrim düşüncesi bizi böyle saçma bir duruma sokuyor fakat yazar inandığı evrimi sansürleyerek anlatıyor bu da düşüncesinde samimi olmadığını hem de ateistik evrimin olayları bütünsel anlamda mantıklı bir şekilde açıklayamadığını gösteriyor. Sayfa 141 - Besinleri vücudumuza sokma ihtiyacımızdan dolayı ağız oluşmuş.Yani şair diyor ki uçman gerekiyorsa da vücudunda kanatlar çıkmaya başlar :) yazar ya tam anlamıyla evrime hakim değil çünku bu Lamarck in iddiasına benziyor ya da evrimin bu iddiası pek mantıklı değil. Sayfa 142 - Ayrıca yine aynı sayfada böcek kanatları için de "milyonlarca yıl önce uçamayanböceklerin vücut çıkıntılarından üremiştir çıkıntılı böceklerin çıkıntısı olmayanlaragöre daha geniş vücut yüzeyleri vardı bu da daha fazla gün ışığından faydalanarak daha sıcak kalmalarını sağlıyordu. Ağırilerleyen evrimsel bir süreç sonucunda bu güneş panelleri büyüdü. Azami gün ışığıemilimi sağlayan bu yapı (geniş bir yüzey ve düşük ağırlık) oldu" diyor şunu farkettim ki bu adam evrimi bilmiyor değil bu adama öğretilen evrim saçmalıyor sizce sinek kanatları böyle bir yolla oluşmuş olabilir mi? Sineklerin kanadının tamamen uçmaya yönelik oluşmuş olduğunu hatta helikopter gibi bizim ürettiğimiz amacı uçmak olan bu yapılar nasıl olur da tesadüf eseri başka bir amaçla rastgele oluşmuş bir yapı olabilir? Kanatlardaki simetri üstün hareket kabiliyetini yakından görmüş olan bizlerin bu senaryoya inanması sizce ne kadar mantıklı? - 154 Yazar kitabı kadınlara da pazarlamak adına kadını erkekten her anlamda üstün tutmuş kadının erkekten zeka dayanıklılık gibi konularda erkekten üstün olduğunu iddia etmiş fakat ben buna değinmeyeceğim çünkü bu işler cinsiyet işi değildir yazarın bu iddiasının aksine ben de diğerleri gibi dünyanın en zeki insanlarının erkekler olduğunu, neredeyse her buluşun erkeklere ait olduğunu ve filozofların neredeyse hepsinin erkek olduğunu dile getirip erkeklik savunuculuğu da yapmayacağım fakat ortada net bir şekilde gözüken kadın ve erkek arasında olan güç farklılığı vardır hem de bu biyolojik anlamda bir farklılıktır bunun en bariz örneği de trans bireylerdir çünkü trans bireyler biyolojik anlamda erkektir sonradan kadın olan bu bireyler belli bir süre kadın branşında yarıştılar fakat her ne kadar kadın olarak gözükseler de hissetseler de kadınlardan hem daha az yoruluyor hem daha güçlü ve hızlılardı çünkü onlar biyolojik anlamda erkekti. Harari'nin iddia ettiği gibi kadın erkekten her anlamda üstün olsaydı böyle bir durum yaşanmazdı kaldı ki eşit bile olsaydık yarışlar kadın erkek diye ayrılmazdı insanlar ne kadar inkar etse de biyoloji bizi buna mecbur bırakıyor. Yani Harari "erkeklerden daha ağır kaldırabilen kadın da olabiliyor" diyerek bilimsellikten çıkarak komik bir argümanla bilgiler vermesi ne kadar güvenilmez ve popülist bir tutumunun olduğunu gözler önüne sermektedir. - Sayfa 216'da da yaptığı gibi Budizm'i anlatıyor fakat kendi yorumunu katıp öyleymiş gibi davranıyor garip kurgu hikayeler anlatıyor "bilimsel" olmaktan çıkıyor, zaten kaynak da artık paylaşmıyor. - Din ve komunizm benzetmesi yapıyor "dinlerin Tanrı inancı var fakat Budizm gibi dinlerin yok Baştaki Buda adlı öğreticinin yasalarına inanıyorlar aynı şekilde komünistler de Carl Max in öğretisine inanıyor" demiş yani dinin elçileri alıp sanki dinin üreticisi ve sahibi gibi anlattığı için böyle bir komik benzetme yapmış, kitap yavaş yavaş buralarda sözde bilimsellikten çıkmasının yanında mantıktan da uzaklaşmaya başlıyor artık yalanlar ile inşa edilen komik sorunlar ortaya çıkıyor. Sayfa 217 - Nazilerin soykırım uygulaması bugün çoğu insan tarafından kınanır fakat işin komik yanı ateistik evrime inanan insanların da inancına aykırı davranıp Nazileri Hitler'i eleştirmesidir oysa ki evrimsel açıdan Nazilerin hastalıklı zayıf veya aşağı ırk olduğuna inandıkları nesli elemesi doğanın kanunudur doğanın işleyişi böyledir yani ilhamlarını doğadan alan bu insanlar bu uygulamayı kınayamazlar aksine tutumları Hitler'in yaptığı gibi olmalıdır fakat yazar sayfa 223'te de bahsettiği üzere bu durumun tam aksine duruş sergiliyor durumu yalnızca ırk olayına indirgeyip ırkların birbirine karşı üstünlükleri yoktur bundan dolayı bu tutum yanlıştır diyor da olay sadece ırk değil !? Her konuda düşünebiliriz evrimsel açıdan dezavantaj sağlayan aşağı(!) insanlar mesela doğuştan yüzlerce genetik hastalığa sahip olabilenler, kısırlar, doğuştan engelliler vs gibi insanlar evrimsel açıdan hareket edeceksek öldürülmelidir yazarın da tüm ateistik evrime inanan insanların bu tutumu çelişkili bir davranıştır çünkü inançları doğru değil. - "Müslümanlar iyi Tanrı'nın Şeytan'la mücadelesinde bizim yardımımıza ihtiyaç duyduğunu düşünecek kadar ileriye gittiler bu düşünce cihatların ilham kaynağıydı" bu söz sayfa 212'de yazar tarafından dillendiriliyor yani Allah Şeytan ile mücadele ederken bizden yardım istiyor diyor yani bir olay ancak bu kadar alttan üstten girerek değiştirilerek kötü gösterilebilir. - Yazarın bazı yerlerde katıldığım görüşleri de var mesela sayfa 223'te "1930'lu yıllarda Batılı seçkin bilim insanlarının akadamisyenlerin beyaz ırkın Kızılderililerden veya Afrikalılardan güya daha akıllı,ahlaklı ve becerikli olduğunu kanıtlayan çalışmalar yayımladılar" diyor. Yani bilim insanlarının her zaman doğruyu bulmaya çalışmadıklarını, propaganda amaçlı da çalışmalar makaleler yapıp yazabileceğini itiraf etmiş oluyor, güzel de oluyor umarım bu bazı insanları uyandırmaya yeterli olur çünkü bazı insanlar zamanın papazlarına ve alimlere yapılan koşulsuz itaat ne denilirse kabul etme tutumunu bilim insanlarına yönelik kullanıyorlar. Sonuç olarak bu kitabı beğendim ateistik evrime inanmanın insanın standart yaşamıyla çelişmesi, saçmalıkları ve yanlış bilgiler vererek dinlere eleştiri getirmesi tamamen objektif değerlendirdiğimde beni daha da teist olmaya zorladı. Bakın İslâm benim babamın çıkardığı din değil bu dinden para kazanmıyorum yani bu dinin taraftarlığını yapmam bana bir şey kazandırmayacak hatta yanlış ise hem bu dünyayı hem de varsa diğer yaşamımı kaybettirecek evrime inanmam da bana bir şey kazandırmayacak bundan dolayı ben iki görüşü de ana akıma takılmadan korkusuzca analiz ederim bu tutumum da beni teizme yönlendirdi sizlere de özellikle bu konularda böyle yapmanızı tavsiye ediyorum.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,4bin okunma
·
671 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.