İslâm'ın temel kaynakları arasında olan hadîs-i şerifler Kur'an-i Kerim'in açıklaması özelliğine sahiptirler. Müslümanların helal ve doğru bir hayat yaşamaları için kılavuz niteliği taşımaktadırlar. Hadîs-i şerifler Kur'an-i Kerim'den sonra, Müslümanların inanç, ibadet, ahlak esaslarını ve dünya görüşlerini, yaşam tarzlarını oluşturan kaynaklardır. Hadîs-i şeriflerde Allah, Âlem, varlık, âhlak bir bütünlük içerisinde ve geçmiş ümmetlerin hayat hikayelerini yansıttıkları için sağlıklı ve doğru bir biçimde faydalanmamızı sağlamaktadırlar. Sahabelerin peygamberlerden (sav) dinledikleri sözler yazıya geçmemiştir. Hem dönemin şartları uygun olmadığı için hem de Peygamber efendimizin (sav) uygun görmemesi sebebiyle... Bu durum bir Hadîs-i şerifinde şöyle ifade edilmektedir: "Benden bir şey yazmayın. Her kim benden Kur'an'dan başka bir şey yazmışsa onu hemen yok etsin. Benden hadis rivayet edin; bunun bir sakıncası yok. Ama her kim benim üzerimden kasten yalan söylerse cehennemdeki yerini hazırlasın" buyurmuştur. Fakat hadis yazma konusunda net bir yasak bulunmamaktadır. Peygamber efendimiz bazı sahabelere özel izin vermiştir. Hadislerin günümüze kadar hiç saptırılmadan gelmesine vesile olan sahabe ve Âlimlerden Allah razı olsun. Rabbim mekanlarını âlî eylesin. Gelelim kitaba: İsmet Özel seçtiği kırk hadisi tercüme ederek geniş bir çerçevede açıklamaya çalışmıştır. Özel kitap tanıtımında: "Korkulur ki bu satırların devamında okuyacaklarınız şimdiye kadar bozulmadan koruyageldiğiniz rahatınıza musallat olacaktır." diyerek okuyucuya bir uyarıda bulunuyor. Aslında bana kalırsa bu bir uyarıdan daha çok tabiri caizse düşkün olduğumuz rahatımızın bozulmayışına bir laf sokma olduğunu söyleyebilirim. Şayet öyle ise bile haksız olmadığı da aşikâr! Şöyle bir çevremize ve kendi hayatımıza bakınca Özel'in açıkladığı hadislerin ne kadarını hayatımızda uyguluyoruz diye düşününce benim rahatım bozulmuştur. Akabinde Özel'in şu satırları aklıma hücum etmiştir: "Bir gün gelip de hesaba çekileceği meselesini birinci meselesi yapmayan insan Müslüman ismi taşıyabilir; ama Müslüman vasfı taşıyamaz." işte bu cümleden önce bozulan rahatım artık iyice huzursuz olmuştur. Bu durumda daha fazla çaba göstermek gerektiği idrakine varmış oldum. Müslüman olarak yaşayıp Müslüman olarak ölmek duasının gerçekleşmesi için hadisler üzerine kafa yormamız gerektiği, rahatımızdan olup, ısrar ve isteyerek kendimizi bu bunalıma sokmamız gerektiğini fark ettim. Allah Râsulünün iki dudağı arasından çıkanları kulağımıza küpe yapmakla yetinmeyip, aklımıza kazıyıp, hayatımıza geçirmek için uğraşacağız. Hadislere ne kadar önem verir, araştırır ve öğrenir isek; kâfirlerin ürettiği hayat tarzından uzak durmamız gerektiğini idrak ederiz. Günümüze bakacak olursak gayr-i İslami bir hayatın yaşanması olumlu olarak karşılanıyorsa; Peygamber efendimizin hadislerinin bir gölgede kaldığını sebep gösterebiliriz. İsmet Özel kitabında yer verdiği Hadîs-i şeriflerde; Müslüman hayatının kolaylıkla gayr-i Müslim hayattan ayrılabileceğini vurgulamak, Müslüman hayatının kesinlikle gayr-i Müslim hayattan üstün olduğunu tebarüz ettirmek için birtakım işaretler vermeye çalışmıştır. Bu işaretlerin ne anlama geldiğini bu işaretleri anlayanların yerli yerine oturtabileceğini ifade etmiştir. Son söz olarak: "Müslüman olarak bize Hadîs-i şerifleri sadece okumanın yeterli olması lazım. Herkes ihlâsı nispetinde anlasın." Bereketli okumalar dilerim.

Kırk Hadisİsmet Özel · Tiyo Yayınları · 20191,397 okunma

··

2.960 görüntüleme

HaticetülKübra

@hemderdiyle ·

12 Ağustos 2022 05:54

İsmet özel şahsına münhasır bir adam , onun kitaplarını anlamak düşüncelerini kavramak kolay değil kendimce ancak onun düşünce dünyası insanı heleki bir Müslümanı rahatindan kolaylıkla edecek fikre ve genişliğe sahip. İncelemeniz ve alıntılamalarınız güzeldi 😊💫

Elif

@Efulim061 ·

12 Ağustos 2022 09:34

Allah razı olsun 😊 🌹

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.