Gönderi

Kilisenin İktidarı Bonifacius ortaçağda papalığın en önemli figürlerinden biridir; kendisine ve dünyevi ya da ruhani, iktidarı açısından bütün mercilere üstün olan Kilisenin lideri olarak yerine getirmesi gereken göreve inancı tamdır. Misyonunu tek bir amaçla, uzlaşma kabul etmeden yürüttüğü için çok tepki çeker, sapkın olduğuna dair ortaya atılan asılsız suçlamaların benzerlerine de hedef olur. Büyük bir hukukçu olup, emirnamelerini Liber Sextus [Altıncı Kitap] adlı bir kitapta toplar ve hukukun kökeni konusundaki doktrinini ifade ettiği Sacrosancte [Çok Kutsal] adlı fermanı giriş yazısı olarak kullanır. Ağırlıklı olarak teolojik veya siyasal olanları dahil, yazılarının büyük kısmına hakim olan konu hukuktur. Bonifacius kendini "iudex omnium," yani herkesin ve her şeyin hakimi olarak görür. Kilisenin özgürlüğü ve üstünlüğünün kabul edilmesi için yürüttüğü faaliyetlerin etkisi İtalya'da (Lucca, Pisa, Orvieto) ve Avrupa'da (Fransa, İngiltere, Macaristan, Polonya, Sicilya, Almanya) hissedilir. Ancak Bonifacius dünyanın değiştiğini ve farklı ülkelerden oluşan Avrupa'nın onun artık geçerliliğini kaybetmiş olan hiyerokratik doktrinini benimseyemeyeceğini fark etmez. Bonifacius'un bu doktrini öne sürerken sergilediği katılık, İtalya ile Avrupa'yı kriz durumuna sokmaktan, imparatorluğun sonunu hızlandırmaktan ve yeni Avrupa'da seküler ruhun ortaya çıkmasına neden olmaktan başka bir etkisi olmaz.
Alfa YayınlarıKitabı okudu
·
63 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.