Bu kitabı okurken tekrar fark ettim ki Güney Amerika edebiyatına dair bir kitap okumaya karar verdiğimde kesinlikle karakterlerin listesinde tutmalıyım.
Derin bir siyasi geçmişi anlatan bu kitapta birçok karakterin bir maden ve bu madenin getirmiş olduğu imtiyaz -ya da kişilerin sonu demek daha doğru olabilir- çerçevesinde verdiği bağımsızlık savaşını anlatmakta.
Öncelikle kitabın sonu okuduğum onca sayfaya bağlı kalarak beklediğim gibi değildi. Kitaba adını veren Nostromo tüm kitap boyunca herkesin ihtiyaç duyduğu noktada her şeye yetişen bir karakter olarak anlatılırken kitabın sonunda hat ettiği sona ulaşamadı. Belki tam tersi bir karakter gelişimi izleyerek kitapta yer aldı yazar ne düşündü bilemesem de beni tatmin eden bir son olmadı. Cesaretin bir sembolü iken birden tüm o sayfalardaki Nostromo okyanusun sularına tüm o kendisini yücelten insanlar tarafından terk edilerek bir başına kalıyor ve bu olay bütün karakterini değiştiriyor.
Karakterlerin ülke çıkarlarını savunurken bir taraftan da kişisel çıkarların ön plana çıktığı bu eserde aslında derin izler bulmak mümkün. Maden sahibinin babasıyla maden aracılığı ile oluşan travmatik bağı, eşinin madeni işletmeye olan tutkusunu hayatın her noktasında bulanacağını zanneden Mrs. Gould, kendine biçilen kadere ve evliliğe karşı çıkmaya çalışırken yasak bir aşk ve hırsız olma yoluna düşen Nostromo...
Kitapla tanışmam 
İpek Dadakçı ile dünya klasikleri okuma kulübü 2021 sayeainde oldu. Farklı bir kültür ve güçlü bir kalem benim için yazarla tanışma adına hem artı hem de zorlayıcı nokta oldu.
·
156 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.