Üç dört adım ötemdeydi. Ölüm aptal cesaretime fısıldıyordu. Sonra ölüm kahkaha atıyordu. Ölüm orta yaşlı, güzel ses tonu olan bir kadın değil. Şuh ve çekici değil. Ölüm ince sesiyle kudreti tezat oluşturan, bebek suratlı bir herif.
Sadece genç yaşayıp hızlı öldüğüm hayatın muhakemesini yapıyordum. Aşık, acımasız ve aptalca davranmasaydım belki daha huzurlu olurdum diye düşündüm. Sonra düşüncelerimden utandım. Düşüncelerim cahil ebeveynler gibi beni ergen duygularımın önünde rezil etti.
YORUMUM;
Vay canına gerçekten vay canına en son ne zaman böyle bir şiir artı deneme okudum hatırlamıyorum. Kesinlikle okumaktan öte anlamak zorundasınız. Okuyup geçilecek türden bir kitap değil, hatta sadece okumaya çalışsanız anlayacağınızı düşünmüyorum.
Her bir cümle özenle seçilmiş ve yazılan her şiir farklı bir mesaja davet ediyor sizi. Bakmak ile görmek arasında bulunan fark gibi. Okumak ve anlamak, dahil olmak ve içine çekilmek. Kitabı tek kelime ile özetleyecek olsam kesinlikle farklı derdim.
Bazı kitaplar sizlere farklı dünyalara kapılar açar ama Diken Zulası olduğumuz dünyanın öteki yüzünü göstermiş gibi bir durum. Öyle uzun uzun anlatabileceğim bir kurgusu yok.
Okuduğunuzdan ne anlarsınız, size ne katar bilemem.
Yazarın dilini okuyun, yazdıklarını sorgulayın ve bazılarını sorgulamayın olduğu gibi kabul edin. Ve anlamaya çalışın. İşte o zaman şiirlerin neler olduğunu fark edeceksiniz.