İngiliz fillozofu Bertrand Russell Democritus'tan sonra felsefenin tepe aşağı gittiğini ve Rönesansa kadar toparlanamadığını söylemişti. Russell, Democritus ve öncüllerinin "dünyayı anlamak için önyargısız bir çaba içine girdiklerini" yazmıştı. Tutumları "yaratıcı, çalışkan ve macera keyfiyle dolu" idi. Her şeyle ilgilenmişlerdi meteorlar ve güneş tutulmaları, balıklar ve hortumlar, din ve ahlak;
nüfuz edici bir zekayla çocukların neşesini birleştirmişlerdi." Boş inançlı değil gerçekten bilimseldiler ve çağlarının önyargılarından pek fazla etkilenmemişlerdi.