Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

560 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap büyük coğrafyacı Alexander von Humboldt'un biyografisi. Bu muazzam insanı zaten üniversitede derslerden tanıyordum. Bilmediğim diğer keşiflerini, harika kişiliğini ve daha birçok şeyi öğrenmiş oldum. Bir gün görüşeceğiz büyük usta. Humboldt Üniversitesi'ndeki heykelinin önünde fotoğraf çektireceğim; Unter der Linden bulvarından Berlin Katedrali'ne kadar, tıpkı son yolcuğunda on binlerce insanın sana eşlik ettiği gibi ben de yürüyeceğim. Tegel'deki aile mezarlığını ziyaret edeceğim, sana çok özel bir bitki getireceğim, bir gün görüşeceğiz... Tanımaya değer biri, mutlaka okunması gereken bir kitap. Sadece Humboldt'u anlatmıyor; Simon Bolivar ile Güney Amerika devrimlerine tanık oluyor, Thomas Jefferson'ın Amerika'sını deneyimliyor, Napolyon savaşlarının heyecanına ve Avrupa'daki monarşiye karşı ayaklanışa hafif hafif tanık oluyoruz. Humboldt o kadar fazla insanın hayatına dokunmuş ki şaşıracaksınız. Önemi daha iyi anlaşılması açısından şu alıntıyı incelemeye sakladım: ...Öğleden sonra saat 2:30'da, Humboldt güneş yatak odasının duvarlarını okşarken gözlerini bir kez daha açtı ve son sözlerini söyledi: "Bu güneş ışınları ne muhteşem! Sanki gökyüzünü yeryüzüne çağırıyor gibiler!" Öldüğünde seksen dokuz yaşındaydı. ...Berlin'den bir telgraf Londra'nın haber odalarına Humboldt öldükten yalnızca saatler sonra ulaştı. "Berlin acıya boğulmuş durumda" diye ilan ediyordu. Sonraki sabah Almanya'da on binlerce yas tutan insan, Humboldt'un Unter der Linden'dan Berlin Katedrali'ne resmi cenaze törenini takip ediyordu. Kara bayraklar rüzgârda dalgalanıyor ve insanlar sokaklarda diziliyordu. ...Bu bir kişi için Berlin'de bugüne dek düzenlenmiş en büyük cenaze merasimiydi. Üniversite profesörleri ve Bilimler Akademisi üyeleri askerler, diplomatlar ve siyasetçilerle birlikte gelmişti. Zanaatkârlar, tüccarlar, esnaf ve sanatçılar, şairler, aktörler ve yazarlar vardı. ...Humboldt'un eskiden himayesi altına aldığı kişilerden biri olan bilim insanı Louis Agassiz, Boston'daki Sanat ve Bilim Akademisi'nde bir anma konuşması yaptı, bu konuşmada Amerika'daki okullarda okuyan her çocuğun "Humboldt'un beyninin emekleri"nden beslendiğini iddia ediyordu. 19 Mayıs 1859'da Amerikan gazeteleri bugüne dek doğmuş "en dikkate değer adam" dedikleri kişinin ölümünü bildiriyordu. "Humboldt Çağı" dedikleri zamanda yaşadıkları için şanslılardı.
Doğanın Keşfi
Doğanın KeşfiAndrea Wulf · Ayrıntı Yayınları · 2017139 okunma
·
729 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.