Bir seyahatname..
Bir seyahat romanı. Nereden nereye sorusunun cevabının olmadığı.. Dünden yarına mı? Hayalden gerçeğe mi yoksa gerçekten hayale mi.Belki de sadece gerçekten gerçeğe bir seyahattir.
Seyahatlerde kitap okumak ile kitapta seyahat etmek, hem de tarihi teneffüs ederek... Saat 23.00 günlerden çarşamba yüreğimden bir parçayı sayfaların arasına bırakıp kapattım kitabı.
Sayfaların arasına yüreğimi, acıları umutları iliştirdim usulca. Gölge oldum tek tek şahit oldum olaylara hepsini izledim. Kalbimde hissettim. İki ırmağın farklı kaynaklardan doğup birbirlerine karıştıklarını gözlerimle gördüm yaşadım. Ne güzeldin, nasıl güzel bir kitaptın. Aşk ne meşakkatli bir yolculuk Ne zor bir göç birinin kalbinden diğerinin kalbine yuva arayışı. Kaçış belki de...
Setterhan ve Zehra nın hikayesi...
Balkan Savaşlarından 1.Dünya Savaşı na uzanan bir öykü. İran dan Trabzon a bir köprü.
Dedim ya çok meşakkatli bir yol. Kitabı ikinci kez okuyanlardanım. Hiç okumamış olanlara tavsiyemdir. Bir şans verin derim belki sizinde gönül bahçenizde nar ağaçları boy verir...
Herhalde bir kitap en fazla bu kadar sabrın sınırıyla oynayarak imkansızları imkanlı hale getirebilirdi. Herhalde bir kitap en fazla bu kadar yoğun duyguları göç aşk savaş ayrılık gibi durumları ince ince bir İran halısı gibi dokuyabilirdi. Son olarak mutlaka okuyun demek yerine bu kurgudan mahrum kalmayın demek istiyorum...