"Benim Adım Kırmızı", Orhan Pamuk'un dehasını kanıtladığı romanıdır bana göre. Böyle bir konu, böyle bir anlatım, böyle bir kurgu tam da Orhan Pamuk'a ait olabilecek türden. Pamuk Osmanlı dönemindeki gözde nakkaşların hayatını işliyor kalemiyle "Benim Adım Kırmızı"da. Bu hayatı da işlenen bir cinayetin perde arkası olarak, araya bolca sevda katarak irdeliyor. Orhan Pamuk eşyaları konuşturuyor, Pamuk'un karakterleri okuyucuyla konuşuyor ve birbirinden güzel eski hikayeleri kendi romanında pasajlarla yer vererek bizlere hatırlatıyor. Kısacası nakşın büyüleyici dünyası sizi alıp götürüyor. Orhan Pamuk'un son sözünden öğrendiğim kadarıyla ise romandaki Şeküre, Şevket ile Orhan karakterleri ve gündelik ev yaşamları Pamuk'un gerçek hayatından esinlenerek yazdığı kesitlerden oluşuyor. İyi okumalar...