Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bir Bardakta Okyanus Bir nükleer savaş tehdidi yaşayan İngiltere, çocuklarını güvene almak için onları bir uçağa yerleştirerek ülkeden uzaklaştırmak isterler. Fakat uçak bilinmeyen bir sebep ile ıssız bir adaya düşer. Kazada uçakta kalan bütün yetişkinler hayatını kaybeder ve sadece çocuklar hayatta kalır. Çocukların yaş aralığı ise 6-12 arasındadır. Çocuklar adaya düştüklerinde ilk fark ettikleri şey ailelerinin ve yetişkin kimsenin olmamasıdır. Bu sebeple çocukların üstünde herhangi bir otoritenin varlığından söz edilememektedir. Kısaca ne bir kural ne bir baskı ne bir düzen. Bu durum çocukları oldukça mutlu eder fakat bir otorite dengesi olmaması refah bir hayatımı yoksa felaketi mi beraberinde getirir bunu hep birlikte görelim. Adaya düşen çocuklar, ilk başlarda eş güdüm içerisinde hareket ederken daha sonra yavaş yavaş gruplaşmalar başlar. Bununla beraber bir liderlik ihtiyacı duyulur ve hiç kuşkusuz ki bir iktidar kavgasını da beraberinde getirir. Güç ve iktidar savaşı çocukların içindeki uyuyan duyguları uyandırır ve kaçınılmaz olarak kaosun içine sürükler. Burada insan doğuştan mı kötüdür yoksa bu kötülük sonradan çevre koşullarından edinilmiş birikimler doğrultusunda mı gelir, bir nevi bunun cevabını da bu eserde kendimize sormuş oluyoruz. Dipnot Yüzlerce yıl boyunca Hristiyan kilisesi, insanın doğumuyla günahkâr bir varlık olarak hayat bulduğunu söylemiştir. Eserde asıl konu liderdik çatışması ve bununla beraber temel otorite dayatmalarıdır. Adaya çocuklar ilk düştüklerinde Jack ve Ralph liderlik için çocuklar arasına seçime giderler kazanan Ralph olur. Jack bunu her ne kadar kabul etmese de boyun eğmek zorunda kalır. Ralph, iş bölümü yaparak çocukları kurallar ile yönetmeye çalışır. En büyük isteği adada bir ateş yakıp o ateşten çıkan dumanın bir gemi veya uçak tarafından fark edilmesidir. Fakat Jack bunu pek umursamaz onun tek isteği avlanmaktır. Bu liderlik çatışması Ralph ve Jack arasında sürmektedir.Bu sebeple bu iki karakterler hakkında ip uçları vermek faydalı olacaktır. Jack ve Ralph Ralph, daha çok demokrasi ile bir otorite sağlamak ister, adada yapacağı her kararı kitlelere danışarak yapmak ister. Ralph in demokrasi alegorisi deniz kabuğudur. Deniz kabuğunu tutan kitle içerisinde söz söyleme hakkına sahip olur. Tüm kitle üzerinde kontrol merkezinde demokratik izler bulmak pek mümkündür. Ralph in otoritesinin meşruluk kaynağına da bakmakta fayda vardır. Ralph’ in çocuklar üzerindeki otorite tipi, Max Weber in Hukuksal otoritesi teorisinden gelir. Hukuksal otorite Bu tür otorite söz konusu olduğunda, iktidarın kaynağını akıl ve kurallar oluşturur. Kişiler belli kurallara göre iktidara gelir, belirli sınırlar içinde yetkilerini kullanır ve belirli kurallara göre iktidardan uzaklaşırlar. Jack de içerisinde lider vasfı bulunduran bir karakterdir. Fakat Ralph otorite kaynağını demokrasiden alırken Jack, baskı ve şiddet yoluyla bunu sağlamak istemektedir. Jack demokratik bir seçim ile liderliği elde edemediği için düzeni bozup liderliği baskı yolu ile almayı istemektedir. Bu noktada, demokrasi karşısında diktatörlük ve faşizm savaşını görmekteyiz. Jack’ in otoritesindeki meşruluk ise Max Weberin Karizmatik otorite teorisinden gelir. Karizmatik otorite Önderin olağanüstü gibi görünen niteliklerinden doğar. İktidarın kaynağı, bizzat kişinin doğuştan sahip olduğuna inanılan özelliklerdir. Büyük bir kahraman ya da çok zor koşullar içinde toplumu çıkış yoluna sokabilmiş olan bir önderin iktidarının kökeninde karizmatik otorite bulunur. Çoğu zaman mantıkla araştırılmadan, onun olağanüstü niteliklere sahip olduğuna inanılır. Jack adadaki liderliği zorla alıp grubun çoğu üyesini yanına çektiğinde muazzam bir iktidar gücü elde ettiğini fark eder. Onun yanında olan ve kitapta ise avcılar olarak geçen kitle de bu gücü paylaşır. Sonun da tüm grup güç zehirlenmesi yaşar ve adada bir kaos ortamı başlar. Bir anda ne oldu da bu adada bu çocuklar ilk başlarda gülüp eğlenirken kaos çıktı? Burada sanırım biri bize cevap verebilir. Schopenhauer'un deyişiyle,en büyük uygarlıklar vahşete, demirin pasa yakınlığı kadar yakındır. Kısaca, kitap baştan sona semboller den meydana gelmektedir. Yazar hikayede birçok sembol kullanarak birden fazla konuyu işlemiştir. Şöyle de diyebiliriz koca bir okyanusu bir bardağa sığdırmış ve okuyucuya sunmuş Sembollere örnekler Deniz Kabuğu: Demokrasi (Deniz kabuğu üflendiğinde tüm adadaki çocuklar toplanır, deniz kabuğunu kim tutuyorsa o konuşur ve diğerleri susar.) Ateş: Özgürlüğün Anahtarı (Ateşten çıkan duman, denizden geçen geminin veya uçağın fark etmesini sağlamak içindir. Böylece kurtulacaklarına inanırlar) Jack: Diktatörlük ve Faşizm (Avladığı ilk domuz onun içindeki vahşilik duygusunu ortaya çıkarır, güç ve baskı yönünü besler) Ralph: Demokrasi, Adalet, Hukuk (Adaya ilk düştüğünde deniz kabuğunu bulup öttürmüştür, çocuklar etrafına toplandığına direk seçim yolu ile Liderliği almıştır) Domuzcuk: Akıl, Mantık (Ralph in sürekli yanında olarak bir yetişkin gibi akıl vermiştir, bu yüzden Jack iktidarın tamamını ele geçirmek için ilk onu ezmeye çalışarak Ralph in gücünü zayıflatmıştır.) Canavar: Din (Çocuklar adada bir canavarın varlığından bahsederler, Jack ve avcıları canavar onlara dokunmasın diye avladıkları domuzun başını ayinler ile canavara sunarlar) Kitap bir çocuk kitabı sanılmaktadır fakat hikayenin alt metinlerine inildiğinde alegoriler, otoriteler, psikolojik analizler, sosyolojik tespitler fazlasıyla gömülü haldedir. Kitabı okurken bu alt metinlere inmek elbette kolay değil. Okuyucu bu noktada biraz toprağı kazıp alt metinleri kendisinin çıkarması gerekiyor. Bu durum zor gelebilir fakat işin zevkli kısmında burada sizler okurken bu alt metinlere kendiniz indiğinizde umarım benim aldığım keyfi de alırsınız.
·
188 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.