Gönderi

Kalbim çıt oldu
Sen, buluşabildiğimiz ender günlerden bi­rinde, bana gelmiştin. Yaz başıydı; ben bahçede oturmuş rakı içiyordum; sen de —galiba mut­luluktan— koşuşturup duruyordun. Sana, yarı şakayla, “Haydi bakalım — bana erik getir” de­miştim. Koşup gitmiştin: Bahçede bir erik ağacı olduğunu biliyordun. Epey sonra (hatta, biraz daha gecikseydin, kalkıp sana bakmağa gidecek­tim), alı al, moru mor, kan-ter içinde geri gelmiş­tin: elinde bir külah: Manavdan, harçlığının son kuruşuna kadar vererek aldığın erikler... Ağaçta erik yoktu; ama Baban senden erik iste­mişti... — Ne yapabilirdin ki... Yapman gerektiği için yapabileceğini yapmış­tın — işte seni insan yapan da bu.
Sayfa 12 - Sel YayınlarıKitabı okudu
··
432 views
Aria okurunun profil resmi
"Artık bu yaşa geldiğine göre, öğrenmişsindir; biliyorsun, biliyorum: Öyle 'insan'lar vardır ki, babaları onlardan erik istese, gidip, şöyle bir bakıp, “Ağaçta erik yok” diyebilirler. Böylesi ‘insan’ları tanıdın, biliyorsun. Ama sen — senin yapabileceğin çünkü yap­man gereken tek birşey vardı: Baban’a erik bul­ mak... Hani masallarda vardı ya — bütün erikler “Kaf Dağı’nın ardında” olsaydı, o zaman sen de bir “Zümrüd-ü Ankâ kuşu” bulup, sırtına biner, yola koyulurdun..."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.