Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Say Yayınları'nın Kısa Tarih serisi bitirmeme az kaldı. Sanırım seride en çok keyif aldığım kitap oldu "Kısa SSCB Tarihi". Tabi bunda anlatılan tarihi sürecin 74 yıllık bir süreç olmasının etkisi de var. SSCB tarihi 200 sayfada derli toplu, kronolojik olarak, lider bazlı ve olumlu-olumsuz yanlarıyla güzel anlatılmış. Bu yıl bitmeden detaylı bir sosyalizm ve komünizm okumaları yapacağım. 30-40 kitaplık bir listeyi edindim. Geçmişten bugüne yaptığım okumaların üzerine biraz işin tarihine, felsefesine ve önemli karakterlerin hayat hikayesine girerek derinlemesine bir okuma yapmayı planlıyorum. Bu yüzden bu kitap başlangıç olarak iyi geldi. Tabi Bolşevik devrimi öncesi süreç anlatılmıyor kitapta. Sadece Lenin'in sürgün yıllarına ve biraz da 1905 devrimine değiniliyor. Kitabın değerlendirmesinden ziyade bazı hadiseler yaşanmasaydı paralel evrende nasıl bir Komünizm deneyimi yaşardı Rusya onu merak ediyorum. Üniversitede öğrenciyken sevgili Ahmet hocam Rus devrimine her zaman "Lenin Aldatmacası" derdi. O zamanlar kızardık ama yıllar içerisinde az çok öyle olduğunu anladık. Fakat şu bir gerçek ki 1917 yılındaki devrimin baş aktörü aslında Troçki'dir. Elini taşın altına koyup hükümeti istifaya zorlayan ve devrimi nihayete erdiren kişi o olmuştur. Ama devrimden sonra Lenin sürgünde olmasına rağmen partinin başına geçmemiş, zaferi ve liderliği Lenin'e bırakmıştır. Tarih kitaplarında bunun sebebinin Yahudi kökenli olmasından kaynaklandığını söylenir hep. Devrimin ön plana çıkan üç liderine bakacak olursak Lenin idealist, Troçki teorisyen ve Stalin ise pragmatisttir. Eğer Lenin 1924 yılında ölmeseydi Rus devriminin gidişatı hangi yönde olurdu? Troçki ve Stalin'in rolleri nasıl şekillenirdi? Lenin ideolojik olarak devrimi başarmıştı ama ekonomik devrimi yapmak Stalin'e düşmüştü. Bu ekonomik devrim milyonlarca insanın hayatına ve bir o kadarının da açlık ve sefalet çekmesine neden oldu. Stalin iyi bir hatip veya iyi bir teorisyen değildi. Tamamen kendi iradesini ön plana çıkartarak ve insanlara hükmederek Sovyet Rusya'yı yönetti. Yaptığı tüm mezalimlere rağmen ülkesini II. Dünya Savaşı'ndan zaferle çıkarıp, iki kutuplu dünyada bir süper güç haline getirdiği için Stalinizm'i savunanlarda yok değil. Bugün Stalin'inkine benzer bir yoldan gidiyor Putin. Dağılan Rusya'yı bir arada tuttu, yeni topraklar kazandırdı, ekonomiyi eskisine göre nispeten canlandırdı ve Rusya'yı eskisi gibi süper güç yapamasa da çekinilen ve dikkate alınan bir ülke haline getirdi. Galiba Rusya'nın makus tarihi bu. Güçlü olabilmek için demokrasiye yaslanmak yerine kendilerini tek adamın rejimine emanet etmek. Millet için en iyisini tek bir adam düşünsün.
Kısa SSCB Tarihi
Kısa SSCB TarihiSheila Fitzpatrick · Say Yayınları · 202219 okunma
·
288 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.