Peygamberimizin bize açıkladığı üzere her insan, kadın erkek, kendi mükemmelliği ile dünyaya gelir. Fakat hayatımız süresince çoğumuz bu mükemmelliği ve dolayısıyla da ruhlarımızı bozarız. Bundan dolayı dinî inancın en aslî gayesi, çoğu insanın inandığı gibi, doğası gereği dinamik değildir; yani gittikçe daha yüksek bir mükemmeliyet seviyesine yükselmek değildir. Aksine statiktir; kişinin Benliği'ni koruması, doğumumuzdan itibaren bize bahsedilmiş olanı muhafaza etmesi ve ortaya çıkarmasıdır.