Aralık ayının son haftası sevgilim... Çilli, kumral bir sonbahar geçiyor Akdeniz’den fakat daha bundan haberi yok iklimin. Alanya’dan gelip Manavgat, Side, Antalya’ya kadar uzanan. Toroslara çarpıp çarpıp geri dönen, kızıl, kırmızı... Biraz ilkbahar, biraz yaz, çilli, kumral bir sonbahar... Sadece bir yıl değil, bir devir değişiyor gibi, yeni bir çağa giriyor gibi dünya... YORUMUM; "Toplasan bir sayfa bile yaşamadık birlikte. Gerisi hep uzakta, hep ötede..." Dediği yerden başlıyorum yorumuma. Ne güzel söylemiş yazar. Çok şey anlatıyor bu dizeler bana beni çok farklı zamanlara götürüyor. Ben en çok burayı sevdim. Mevsimlerden kış, aylardan şubatı severim ben belki doğum günüm içindedir diyedir belkide en kısa süren Şubat diye. Günlerinden 26 Şubatı severim doğum günüm diye. Yazar da şubatı seviyormuş, kışı seviyormuş ve en çok Lara'yı seviyormuş. Mektupları ararken şiirleri bulacaksınız okurken, şiirleri bulduğunuzda özlemi, hasreti, yalnızlığı, aşkı, sevgiyi en çokta geride bırakılmayı hissedeceksiniz. Bir elinizde kaçak çayınız bir elinizde kitabınız, yanınızda bir not defteri ve bir kaç postit... ve bolca huzur. Lara'ya mektuplar en çok böyle bir ortama yakışır. Ben severek okudum, ve yaşadım en önemlisi bu değil mi okurken dahil olmak hissetmek yazar bunu çok güzel bir incelikle başarmış.

Murat Efe Çelik

Lara'ya Mektuplar

Lara'ya MektuplarMurat Efe Çelik · Doğrudan Yayıncılık · 20213 okunma

·

57 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.