Fyodor Dostoyevski Sibirya'da geçirdiği sürgün yıllarındaki gözlemlerini bütün ayrıntılarıyla kitaba yansıtmış. 1.Nikolay'ın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski gurubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanır. Yaşama umudunu hala yitirmemiş hamkumların gözünden görmemiz sağlamış. Kitaptan her okuyucu muhakkak kendinden bir parça bulacaktır. Kitabı okumak çok zor ve bir o kadar da zevkli özellikle 241. Sayfadan sonrası gerçekten çok zordur. Kürek mahkumu insanların cezalarını çekerken yedikleri kırbaç sayıları :( çok insaflılar gerçekten bu cezayı mahkumlara dr kontrolünde yapıyorlar. Eğer mahkum kırbaç cezasını tamamlayamazsa iyileşen kadar erteliyor, sonra kaldıkları yerden devam ediyorlar. Bu satırları okumak gözlerimin yaşarmasına neden oldu okurken zorlandım. Her şeye rağmen bir gün çıkacaklarına olan umutlarını hiç kaybetmemiş olan insalar. Bu da bana "umut her daim baki" dedirtti. Kitabımızın baş karakteri olan Aleksandr Petrovic, soylu bir insan olarak karşımıza çıkıyor. Karısını öldürme suçuyla aldığı 10 yıl sürgün cezası onu Sibirya'nın soğuk ve acımasız yüzüyle karşılaştırır.

Fyodor Dostoyevski yaşadıklarını Aleksandr Petrovic'in gözüyle bize aktarıyor. En sevdiğim bölüm ise Kafkasya' lı Ali ile olan izlenimleri. Ağabeyleri ile sürgüne gönderilen Ali'yi birde usta yazarın kaleminden okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Ali' okumadım yaşadım desem abartmam sanırım o denli çok sevdim Ali'yi.

Fyodor Dostoyevski Ali' olan hislerini şu cümlesini size de yazmak istiyorum "Şimdi kim bilir neredesin benim sevgili, sevimli Ali'ciğim." (syf 79) Ben severek okudum okumak isteyen kitap dostlarıma tavsiye ediyorum. Kitapla kalın 1k ailesi