Tom Robbins, 1932 doğumlu Amerikan bir yazar. Parfümün Dansı ise çiçek okuma grubumuzla okuduğumuz, benimse yazarla tanışmama vesile olan kitabı. Yazar, “Oyunculuk, uçarılık değil bilgeliktir.” felsefesini benimsemiş ve müthiş bir hayal gücüyle bu oyuncu romanlarını yazmaktadır. Parfümün Dansı ise, bu oyuncul romanlarından biri. Parfümün Dansı, Batı’dan Doğuya, Yeni Dünya’ya uzanan ve yüzyıllar süren bir serüven. Düşsel olmasının yanında olaylara hem felsefik hem de tarihsel şekilde yaklaşan, fantastik olarak da nitelendirebileceğimiz bu kitap benim okuduğum en enteresan kitaplardan biri oldu. Eserde -bana göre- ana üç karakter bulunmakta, bu ana karakterlerin her biri, farklı toplumlardan, ünvanlardan ve her birinin bizi sürükleyeceği ayrı bir hikayesi mevcut. Hikaye aslında, İskandinav topluluğun kralı olan Alobar ile başlayıp, yaşı ilerleyince -ölüm-den kaçarak yolculuğa çıkmasıyla başlıyor. Bu yolculukta yine ana karakterlerden biri olan zevk ve bereket tanrısı olan Pan’le karşılaşır. Bu insanların farklı din anlayışlarıyla gücünü yitiren tanrı Pan ile yolculuk daha da absürtleşir. Bu kısımlarda yazarın mizahi dili de artar. Alobar yolunda ilerledikçe hikaye daha da derinleşir, kendinizi hem gülüp hem sorgularken bulabilirsiniz. Alobar’ın kokuya aşık Hintli Kudra ile tanışmasıyla, Yeni Dünya’ya yaklaşabilir, yerleşik hayata geçmelerini hatta göçebelik yaptıklarında onlarla beraber yakın yüzyıla gelebilirsiniz. Kitap bazı anlar daha sürükleyiciyken, bazı anlar yazarın sürekli konuşmalarından dolayı zorlanabilirsiniz. Ama yolun sonuna doğru onlarla yaptığınız bu yolculuk sizi tatmin edecek. Ben kitabı, yazarın anlatımını, genel olarak sevdim. İnsanın mutluluğuna dair yaptığı çıkarımlar, farklı yüzyıllarda insanlarla tanışmak beni etkiledi. Bu sıradışı yolculuğu, tüm kitapseverlere öneriyorum.

Parfümün DansıTom Robbins · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma

·

306 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

guncecigim