...Ankara'dan binip geldiği otobüs tam doluydu. Bir arkasındaki koltukta, iki çocuğuyla, başörtülü genç bir hanım oturuyordu. Ankara'dan çıktılar, önce çocuklarla, sonra genç hanımla konuşmayı denedi. Baktı olmuyor; buna da şaştı. Anadolu'da başörtülü Türk kadınlarının çok bağnaz olduğunu, erkeklerle asla konuşmadığını işitmişti...
Daha kitabın ikinci sayfasında ki bu cümleler kitabın ilerleyen sayfalarında ne ile karşılaşacağımı net bir şekilde gözlerimin önüne serdi. Şimdi değil de daha önce bu kitabı okusaydım herhalde dine düşman olurdum.