~Spoilersız Kısım~ Evet.. Bu seriye, çok fazla övüldüğü ve sevildiği için büyük bir beklentiyle başlamıştım fakat beklentimi karşılamadı. İlk kitabın yarısına kadar sıkıcı olmasından mütevellit ağır ağır ilerledim. Yarısından sonra -ki bu Karanlıklar Efendisi'ni tanımaya başladığımız zaman oluyor- biraz daha akıcı bir hâl almaya başladı kitap. Ancak 1.kitabın geneline bakacak olursak çok da keyif alarak okuduğumu söyleyemem. Sonra 2.kitaba geçiyoruz. Benim bu seride diğerlerine oranla daha çok sevdiğim kitap 2.kitap oldu. Bunun en büyük sebebi de büyük ihtimalle Nikolai Lantsov. Nikolai gerçekten serideki sayılı iyi karakterden biri. Serinin 3.kitabı ise beni hiçbir şekilde tatmin etmedi. Başları zaten çok çok sıkıcıydı. Sonrasında da kitap diğerleri gibi ağır ilerledi. Ve saçma sapan bir şekilde bitti. Bu kadar güzel bir içeriğin harcandığını düşünüyorum. Ama GrishaVerse'e bir şans daha vererek Kargalar Meclisi serisini okumak istiyorum. ~Spoilerlı Kısım~ Seride Karanlıklar Efendisi, Nikolai Lantsov ve Tamar ile Tolya dışında adamakıllı karakter yoktu resmen. Ben normalde seride kötü karakterleri seven kişilerden değilimdir. Ama Karanlıklar Efendisi'ni gerçekten çok sevdim. Her ne kadar Alina'yı hiç sevmesem de onunla gerçekten shipledim. Aralarında öyle bir çekim vardı ki. Sahnelerini okurken o çekimi hissediyordum ve heyecanlanıyordum. Bu çekimi bazen Alina'yla Nikolai arasında da hissediyordum. Ama hiçbir zaman onu Malyen'le shiplemedim ve aralarında bir çekim de hissetmedim. Alina ve Malyen karakterlerini de hiç sevemedim. İkisi de birbirlerine "birbirimize sadığız" izlenimi vermeye çalışsalar da hiçbir zaman öyle olmadı. Alina Karanlıklar Efendisi'yle, Malyen de Zoya'yla yakınlaştı birçok kez. Ve ona rağmen birbirlerine ait olduklarını düşünüp durdular. İki karakter de ne istediği belli olmayan vasıfsız karakterlerdi bence. Alina'da ne liderlik vasfı vardı ne de stratejik zeka. Saçmasapan basit planlarla çıktılar Karanlıklar Efendisi'nin karşısına ve her defasında da yenildiler ona. Diğer karakterlere de ne yazık ki ısınamadım. Zoya serideki sinir bozucu karakter olarak tayin edilmiş ama benim hiç sinirimi bozmadı. Harshaw komik karakter olarak düşünülmüş ama beni hiç güldürmedi. Kısacası karakterler bağ kurulabilecek ve hayran olunabilecek karakterler değildiler. Seriyi Nikolai Lantsov canlandırıyordu ama sağolsun yazar onu da saf dışı bırakmayı başardı. Ve kitabın sonunda Nikolai hiç kendi gibi değildi. Gerçi kitabın sonunda ney iyiydi ki?... Yukarıda da söylediğim gibi serinin konusu ve yaratılan evren aslında gerçekten ilgi çekici ve güzeldi. Ama bu evren işleyiş ve karakterlerle beslenememişti ne yazık ki. Serinin sonu daha güzel bitebilirdi bence. Karanlıklar Efendisi ölmeyebilirdi. Onun öleceğine dair daha önceden spoiler yemiştim ama yine de o ölürken kabullenmek istemedim. Malyen'i öldürdüğünde Alina'ya çok kızdım. Bunun bedeli olarak gücünü kaybetmesi iyi oldu ancak Malyen dirilmeseydi daha büyük bir bedel ödemiş olacaktı. Ve açgözlülüğün yol açtığı yıkıma daha iyi şahit olmuş olacaktık. Ve Alina'nın kendini ölmüş bir azize olarak göstermesine de bir anlam veremedim doğrusu. Malyen'in dirildikten sonra olağanüstü izcilik yeteneğini kaybetmesi serideki sayılı mantıklı olaydan biriydi. Seri genel olarak sıkıcı, karamsar ve basitti. Tam şimdi iyi şeyler olacak derken -serinin sonu hariç- bir türlü aydınlığa çıkmıyordu olaylar. Serinin dizisini de izliyorum. Tahmin ettiğim gibi kitapları okumayanların diziden hiçbir şey anlamadığı bir yapım olmuş. Ama okuyup hayal etmeye çalıştığım şeyleri dizi formatında görmek beni keyiflendirdi. Ve dizi hoşuma gitti. Kitaplar gibi yavaş ilerlemiyor çok şükür. Umarım diğer sezonlarda bir an önce çıkar.

Çöküş ve YükselişLeigh Bardugo · Novella Dinamik Yayınları · 20184,018 okunma

·

154 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Müberra Ünal