Özbudun'a göre, Demokrat Parti her ne kadar İsmet İnönü yönetimine sert eleştiriler getirerek siyaset sahnesinde güçlü bir muhalif olarak belirse de geçmişte CHP’yi karşısına alan partilerin akıbetinden ders çıkararak temkinli davranmıştır. Demokrat Parti’nin kuruluş yıllarında arkasında TSK’nın desteği bulunan CHP’den icazet alması gerekliydi. Bu zorunluluk, DP’nin parti programı hakkında İsmet Paşa ve Celal Bayar arasında geçen diyalogda görülmektedir:
-İnönü: “Terakkiperverde olduğu gibi ‘İtikadatı diniyeye biz riayetkârız’ diye bir madde var mı?
- Bayar: “Hayır Paşam, Laikliğin dinsizlik olmadığı var.”
-İnönü: “Ziyanı yok. Köy Enstitüleriyle, ilkokul seferberliğiyle uğraşacak mısınız?”
-Bayar: “Hayır.”
-İnönü: “Dış politikada ayrılık var mı?”
-Bayar: “Yok!”
-İnönü: “O halde, tamam…” (Özbudun, 2010:34).