Gönderi

Elektrikler bir iki saattir gelmedi. Gizliden gizliye içimde acaba gelmeyecek mi düşüncesi oluşmaya başladı, ne yalan söyleyeyim korku duymaya başladım. Bunu farkedince tekno-kapitalist medeniyetin insanı nasıl da göstermeden ferini başarıyla söndürdüğü düşüncesi bir kez daha gözlerimin önüne geldi. Günümüz, insanı git gide bir şeylere bağımlı hale getiriyor. Birçoğumuz çoğu şeyin bağımlısı haline geldik ama fark etmiyoruz. Fark etmemek bize bu yolun çok da matah olmadığını söylüyor. Neyse. Bunlar zaten bildiğiniz şeyler. Peki bizi bir şeylere bağımlı hale getiren olay nedir? (Bir tanesine değineceğim, dilerseniz siz de ekleyebilirsiniz.) Bana sorarsanız yalnızlık duygusu burada da bizi selamlıyor, gün geçtikçe içimizde çıban gibi büyüyen bir ura dönüşüyor. Tekno medeniyetin, tekno bilimin bize şifa olacağını iddaa edenler çoktan yanıldığını fark etmesine rağmen bizler bunu henüz fark edememiş olabiliriz. Bağımlı olduğumuz şeylerden mahrumiyet dakikaları fazlalaştıkça içimizdeki korkunun büyümesi de içten bile değil. Aslında mahrumiyetler yeni kazanımlar doğuruyor. Doğuruyor doğurmasına da bizler o korkuyla cebelleşirken bunu nasıl fark edelim? Bizler bu düzenin içine atılmış, dünyaya gelmiş insanlarız. İçimizdeki yara düşündüğümüzden daha derin... ve tedavisi de umduğumuzdan daha zor. ill sont eux'un son mısrasıyla "la havle ve la kuvvete illa billah."
·
276 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.