Çocuğu olan her anne babanın yaptığı gibi evladımıza doğduğu andan itibaren sımsıkı sarılır, koruma içgüdüsüyle onu sarıp sarmalarız. Hayatımızın merkezine yerleşir o andan itibaren. Henüz ilk aylarında boğazına bir şey kaçmasın, aman düşmesin diye endişelenerek geçer. Sonra okula başlarlar, bu sefer de gözümüzün önünde olmadıkları için endişeleniriz. Sonra arkadaşları çoğalır, uyuşturucu ve içki konusunda endişelenirsiniz. Hele hele hasta olduklarında veya mutsuz olduklarında bizler de mutsuz olur, tepemizde bir kara bulutla geçiririz günlerimizi. İçimiz rahat etmez, ruhumuz daralır, kötü bir his sarar bedenimizi. Peki çocuğunuz kaybolursa? Kitap bunu anlatıyor. İki yaşında kaybolan bir kız çocuğunu. Çocukken kaçırıldığınızı ve aileniz diye bildiğiniz kişilerin aslında sizi kaçıranlar olduğunu öğrenirseniz ne olur? Otuz yaşındaki bir kadın, yirmi sekiz yıl önce kaçırılan kız çocuğunun kendisi olduğunu öğrenir. İlk inanmak istemez. Araştırmaya başlar. Derine indikçe, enkaza dönmüş bir ailenin hikayesinde bulur kendini. Kitap, yirmi sekiz yıl öncesi ve günümüz arasında gidip geliyor. Zaman atlamalı kitapları oldum olası hep sevmişimdir. Bizler de ana karakter eşliğinde eski izleri takip ederek yeni ipuçları arıyoruz. Kitaptaki bazı şeyler önceden tahmin ediliyor ama çözüme giden yolda gelişen olaylar öyle gerçekçiki. Ben o karanlık odada yılanları ve fareleri adeta hissettim. Hayal etmedim, gerçekten de hissettim. Kalbim zalim bir avcının eline düşmüş bir kuş gibi boğazımda attı resmen. Yılanların tıslaması kulağımdan gitmedi bir süre. Bunu sağlayabilen kitap çok azdır. Kitapta, İçimizdeki Işık adında bir tarikattan bahsediliyor. Gerçek mi yoksa kurgu mu diye araştırdım, hakikaten ABD'de varmış öyle bir tarikat. Bu tarikata mensup insanlar ellerinde zehirli yılanlarla gezer, onları besler, yılanlarla dolu bir kilise de ibadet ederlermiş. Bazen batıl inançlar, gerçek inançlardan daha üstün olabiliyor maalesef. Kitap tamamen şans eseri Instagram'da gezinirken önüme düştü. Puanının yüksek olduğunu görünce tereddüt etmeden siparişi verdim. Çok beğendim. Üstelik hızlı bir şekilde okudum. Kelimeler bir kaynaktan fışkıran su gibi aktı. Tavsiyemdir.

Sandığın Kişi DeğilsinChristian White · April Yayıncılık · 202286 okunma

·

549 görüntüleme

SADIK PAŞA KURTULUŞ

@sadikpasa ·

04 Ocak 2023 14:01

Çok güzel bir kitap herkese okumayı tavsiye ediyorum

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nuray Takaz Durmuş